ELMAELMA'nın Zarafet Okulu deneyimi!

Editörlerimizden Ece Çavuşoğlu, ELMAELMA okuyucuları için Gökhan Dumanlı'nın Zarafet Okulu'na konuk oldu...


Her yaşın bir güzelliği olduğu gibi her tavrın da bir zarafeti vardır. Gündelik hayatın koşuşturmacası içinde birçoğumuz nasıl zarif davranacağımızı unutuyoruz.

"Sabah işe yetişme telaşıyla evden nasıl çıktığımızın bile farkına varmazken zarafeti bizden nasıl bekleyebilirsin?" sorusu mutlaka bu yazıyı okuyan herkesin aklına gelir. Bu soruyu sorarken unuttuğunuz bir şey var; kendiniz!

Zarafet insanın kendisi için yaptığı bir seçim. Bir başkasına hoş görünmek için yapılan zorlama davranışlar zaten zarafetten oldukça uzak. Siz kendiniz için sokakta yürürken, çevrenizdekilerle iletişim kurarken, kıyafet ve aksesuar seçerken, konuşurken kısacası hayatınızın her alanında zarif olmayı tercih etmelisiniz.

Zarafet konusunda yapılan yanlışların başında Gökhan Dumanlı'nın da sürekli olarak düzelttiği gibi "Zerafet" demek geliyor. Üstüne basarak söylüyoruz; "Zerafet" değil "Zarafet"!
11 1

20-21 Aralık tarihlerinde Gökhan Dumanlı'nın, Nişantaşı'nda düzenlediği Zarafet Okulu'na katıldım ve çok keyif aldım.

Öncelikle eğitim verilen mekanın zarafet eğitimiyle büyük bir uyum içerisinde olduğunu söyleyebilirim. Bu kursa katılırken bir parça ön yargılı olduğumu da itiraf etmeliyim. Gökhan Dumanlı'nın eğitimine katılmadan önce benim için zarafet kursu Banu Alkan'ın gittiği leydilik okulundan ibaretti. Fakat 10 dakika sonra tüm düşüncelerim değişti.
11 2

Eğitmen Gökhan Dumanlı şimdiye kadar tanıştığım en samimi insan. Sıcak ve enerjik gülümsemesiyle sizi karşıladığı andan itibaren onun çekim alanına giriyorsunuz ve eğitim boyunca Dumanlı'dan gözlerinizi ayırmıyorsunuz. Benim gibi dikkati oldukça dağınık ve odaklanma sorunu yaşayan biri için uzun saatler boyu eğitime tabi olmak pek kolay değil. Genellikle düşüncelere dalar, hayaller kurarım fakat eğitim boyunca konsantrasyonum ilginç bir şekilde tepe noktasına ulaştı. 2 gün boyunca yapılan tüm etkinliklere katıldım ve "Bunu zaten herkes bilir" denilen şeyler konusunda aslında ne kadar bilgisiz olduğumu fark ettim.
11 3

İlk ders tüm kadınların en azından bir dönem kabusu olan "Yürüyüş" çalışmasıyla başlıyor.

Kurs başlamadan tüm katılımcılara yanlarında bir düz ayakkabı bir de topuklu ayakkabı getirmeleri söyleniyor. Yürüyüş denilince öyle basit bir şey sanmayın. Yürürken farkında olmadığınız hareketler imajınızı büyük ölçüde etkiliyor.

Örneğin benim gibi bir ayağınızı içe basarak yürüyorsanız, adım atarken onu düzeltmeye özen göstermelisiniz.

Başınız ve omuzlarınız dik, karın içeride. Yürürken yapılan el ve kol hareketler de imajı etkiliyor. Adım atarken kollar iki yanda hafifçe sallanmalı ve avuç içleri kalçalara dönük olmalı. Daha çok erkeklerde görülen bir hareket olsa da yürürken avuç içleri arkaya bakabiliyor ve hoş görüntüyü bozuyor.
11 4