Ruhumuz nasıl yaşlanıyor?

'Dr.Moral' olarak bilinen Dr. Halil İbrahim Erbıyık, Üsküdar Üniversitesi'nde ”Ruhsal Detoks, 150 yıllık sağlıklı ve mutlu yaşamın sırlarını” anlattı.

Ruhumuz nasıl yaşlanıyor?

Şair, yazar, udi, bestekar, yönetici, hekim ve hipnoterapist Dr. Halil İbrahim Erbıyık, Üsküdar Üniversitesi Sağlık, Spor, Kültür Direktörlüğü’nün düzenlediği etkinlikler kapsamında konferans verdi.  Sağlıklı, mutlu ve huzurlu yaşamın sınırlarının çizildiği konferansa öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Ruhumuz nasıl yaşlanır? Hastalıklar neden oluşur? Sevdiğin seni sevmiyor diye hasta olunur mu? Öfkemizin sebebi dış etkenler mi yoksa kendimiz mi?

Dr. Halil İbrahim Erbıyık insan ruhunun güzelliklerini öne çıkaracak tavsiyelerde bulunduğu konferansında önemli tespitlerde bulundu.

Nüktedan bir kişiliğe sahip olan Dr. Halil İbrahim Erbıyık öğrencilere üşenme-erteleme-vazgeçme diyerek, başarının ve mutluluğun sırrını paylaştı.

Özdemir Asaf’ın ”Yaşamak değil/ Beni bu telaş öldürecek” mısralarından örnek vererek, aceleyle yapılan pek çok şeyin olumsuz neticelerinin olabileceğinin altını çizdi.

21.yüzyılın kelimesinin “farkındalık” olduğunu ifade eden Erbıyık, toplumsal hayatımızda farkındalık yaratarak başarıyı sağlayabileceğimizi ifade etti.

Neronluk yapma, Nöronunu yakma

Beynimizin 100 milyar nörondan meydana geldiğini hatırlatan Dr. Erbıyık, “İnsanın kendi cinini oluşturması mümkündür. En tehlikeli kelime cin değil, EGO’dur. Ego ve öfkemizle beyin nörotransmitterlerimize olumsuz elektronlar göndererek kendimize, vücudumuza, ruhumuza ve çevremize zarar veriyoruz. Güzel bir şeyler söyleyerek bu nörotransmitterleri lehimize çalıştırabiliriz” dedi.

Ruhumuzu içtiğimiz su, aldığımız hava, yediğimiz besin, daldığımız uyku, düşüncelerimizle arındırabileceğimizi belirten Erbıyık, “Of be”, “acaba”, “keşke”,” bana ne”, “neme lazım” gibi kelimelerin çok tehlikeli olduğunun altını çizdi. Dr. Erbıyık, öğrencilere beyinlerini geliştirmeleri için hızlı okuma tekniklerinin, doğru nefes egzersizlerinin, ikinci bir dil öğrenmenin, her yerde yanımızda kağıt olması gerektiğinin, önemine değinerek; fikrin kayıt altına alınmazsa hiçbir işe yaramayacak bir düşünceden ibaret kalacağına vurgu yaptı. En güzel fikirlerin gece geldiğini hatırlatan konuşmacı, 180 defa bile olsa tekrar et diyerek öğrencilere nasihatte bulundu.

Hayat bir gün o da bugün

Eğer fırsat vermezsek kimsenin bizi üzemeyeceğini konuşmasına ekleyen Erbıyık,  “ilaçları ve bağımlılıkları hayatımızdan çıkarsak hastaneler boşalır.” Diyerek; hayatın yaşadığımız günden ibaret olduğunu, geçmiş hikaye geleceğin ise hayalden ibaret olduğunu sözlerine ekledi.

Erbıyık konuşmasını “Kanser önce ölüm düşüncesini, sonra “neden ben” sorusunu akla getiriyor. Aslında bu sorular tedavinin önündeki en büyük engeller.  Düşüncelerimiz bizi hasta ya da iyi eden unsurları belirler. Ağız kokusunun nedenlerinden en önemlisinin kin olduğu saptanmış. Bu yüzden düşüncelerimizi ve dolayısıyla ruhumuzu temiz tutalım vurgusu yaptı.

Yorumlar