Seks hayatınız için beyninizi şaşırtın!

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED),cinsel fanteziler, beyin aktiviteleri ve mutlu seks hayatı üzerine açıklamalar yaptı! İşte beyninizi şaşırtıp cinsel hayatınızı canlandırmanın yolları!


Cinsel fanteziler ve hayaller konusunda gelen yoğun sorular üzerine Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), “cinsel fanteziler”, “beynin kullanılması”, “cinsel isteği arttırma”, “cinsel fantezilerin faydaları” gibi konuları içeren yeni bir basın açıklaması yaptı.

İşte toplumsal çalışmaları ve basın açıklamalarıyla ülkemizde gündem yaratabilen CİSED'in basın açıklamasındaki en çarpıcı nokta ise; en büyük cinsel organımızın "beyin" olduğu ve cinselliğin iki bacağımız arasında değil iki kulağımızın arasında olduğunun açıklanmasıydı!

İşte CİSED'in merakla beklenen çarpıcı açıklamaları!
8 1

İnsan beyninin paraşüt gibi olduğunu ve açılmadıkça çalışmayacağını söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe; “İnsanoğlu her gün seviştiği odayı, sevişirken dinlediğini müziği, yatak odasının düzenini, cinsellikte birtakım rutin olarak yaptığı şeyleri değiştirerek beynini şaşırtabilir." dedi.

CİSED Genel Başkanı Dr. Cem Keçe'ye göre, bu şekilde çalışmayan beyin hücreleri çalışır hale getiriliyor ve kişi orta yaşlarda bile bir gencin cinsel isteği kadar aktiviteye sahip olabiliyor.
8 2

Sürekli aynı yönde yapılan şeyler cinsel istek ve arzuları azaltıyor ve beyni tembelleştirebiliyor.

Cinsel dürtülerden daha fazla yararlanmak için cinsel fantezilerin ve aşk oyunları adı altında birtakım pratik yöntemlerin uygulanması gerekiyor. Kişi cinsel fantezilerle, hayal gücüyle ve aşk oyunlarıyla beynini çalıştırmaya sevk edebilir ve cinsel isteğini arttırabilir.

Kişinin sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam amacı ve hedefi varsa, beyin de bu amaç ve hedefe adım adım ulaşma yollarını hayal ederek, fantezi kurarak, rutinin dışına çıkarak ve daima pozitif düşünerek buna ulaşabilir.
8 3

Dr. Cem Keçe; cinsel yaşamın dört silahşoru olan “merak, ayıp, günah ve yasaklar” listesinin cinselliğin doya doya yaşanmasına engel olduğunu vurguluyor.

Keçe'ye göre, insanlar yaşamlarının diğer alanlarında sınırsız bir şekilde hayal kurabiliyor, bunlardan suçluluk duymak akıllarına bile gelmiyor, bu hayallerin gerçeğe uygun olmasını da beklemiyorlar.

Ama iş cinselliğe geldiğinde yetişme çağlarından itibaren aşılanan cinsel değer yargılarıyla insanlar cinsel davranışlarını sınırlamaya yöneltiliyor.

Bırakın cinsel davranışları gerçekleştirmeyi; bunları hayal etmek dahi zorlaşıyor
8 4