Sakinliğini kaybet, kuralları yık, sadece an'ı yaşa!



Hayat aldığımız nefes sayısıyla ölçülmez ama anlar nefes almaya ara verdiğimiz molalardır. Dolayısıyla o molaları sonuna kadar kullanmak isteriz.

Hayat öngörülebilir bir şey değildir, bu yüzden sürekli planlamak, her şeyi kafaya takmak sadece üzerinize çöken bir dert olarak kalır.

İlişkide de böyle; güzel bir başlangıca yelken açıyorsunuz, yeni biri, yeni heyecanlar…

Daha sonra aşk bitiyor, alışkanlık başlıyor. Sonu hüsranla biten ilişkinin ardından kendinizi sorgulamaya başlamak, zamanınızın değerli dakikalarından alacaktır.

Onu sürekli sorgulamayın, didiklemeyin, düşünmeyin. Akışına bırakın.
6 1


Kural 1. Kıskanma

İlişkide kıskanmaya karşı bağışıklık kazanmayın. Bu durumu kabullenmek kendinizi zincirlere hapsetmektir. Sevdiğimiz kişileri paylaşamıyoruz ama onu boğmanın sonucunun kaybetmek olduğunun bilincine varın.

Sürekli aldatıyor mu, acaba kiminle, ne yapıyor diye düşünerek, kendi yaşam alanınızı kısıtlıyorsunuz. Kıskanmak bir sevgi göstergesi değildir.
6 2


Kural 2. Kendine acıma

Ortak yönlerinizin olması, ortak inançlarınız olması ve onun hayatınızın aşkı olduğuna inananmanız geleceğe dair planlarınızı onun üzerine yapmanızı sağlar. Ama unutmayın ki, aynı şeylere inanan ve ortak yönlerininiz aynı olduğu tek kişi o değil.
6 3


Kural 3. Asla başka biri olmaya çalışmayın

Sevgilinin ilgisini çekmek, onun arzuladığı kadın rolüne bürünmek derken, benliğinize hiç yatırım yapmadığınızın farkında mısınız?

Şu an ne yapıyorsun, öğretmen misin, ev hanımı mı, yoksa öğrenci mi? Ne olduğunu çok iyi biliyorsun. Birilerini rol model almak kabul edilebilir, fakat tamamen 'o' olmaya çalışmak güçsüzlüktür.
6 4