Bebek ne zaman kucağa alınmalı?
Annenin bebeğine en yakın iletişim kurma yöntemi olan kucak, bebeğin psikilojisi nasıl etkiler? Psikolog ve Özel Eğitim Uzmanı Bihter Mutlu Gencer annelerle önemli bilgiler veriyor.
Bazı yaklaşımlar bebeğin olabildiğince az kucağa alınmasından
yanadır ki bebek kucağa alışmasın ve anne rahat edebilsin diye.
Bazı yaklaşımlar ise bunun tam tersidir, annelere bebekleri hala
anne karnındaymış gibi uzunca bir zaman neredeyse yapışık bir yaşam
önerirler. Aslına bakılırsa bebeğin kucağa alınmasıyla ilgili tek
bir formül önermek çok da akla uygun olmaz çünkü her bebek
farklıdır ve her anne-bebek ilişkisi kendine hastır. Kucak
alışkanlığını da bu kendine özel ilişki belirler.
Bebek, temel güven duygusu
geliştikçe daha az kucak ister
Bebek annenin karnına düştüğünden itibaren (belki de çok daha önce)
annenin zihninde bir yere sahip olmaya başlar. Bu “yer” annenin
kendi psikolojik durumu, bir bebek sahibi olmakla ilgili duyguları,
hazırlığı, kendi bebekliği ve yetiştiriliş tarzı, kendi anne
babasıyla ilişkileri ayrıca eşiyle ilişkisi ile belirlenir. Annenin
kendisi bir bebek sahibi olma konusunda ne kadar kaygıdan uzaksa,
eşiyle birlikte ne kadar uyum içindeyse, ayrıca kendi çocukluğuyla
ilgili duygusal çatışmaları ne kadar azsa bebeğinin de sakin olma
olasılığı o kadar yüksektir. Anne kendini rahat ve huzurlu
hissediyorsa, bebeğin ihtiyaçlarını karşılayabilme konusunda zaten
doğal bir süreç yaşanacaktır.
Bebek ne zaman kucağa
ihtiyaç duyar?
İhtiyaçları karşılanan bebek daha huzurlu ve sakin olur. Bebek
için önceleri çok yeni ve anlaşılmaz, belki de tehlikeli gibi
görünen dünya, annenin bakımı ve sevgisi sayesinde yavaş yavaş
güvenli bir yere dönüşmeye başlar. Böylece temel güven duygusu
oluşur. Temel güven duygusu geliştikçe ve sakinledikçe başlangıçta
belki de sürekli kucak isteyen bebek artık ayrı kalmaya daha çok
dayanabilmeye başlar. Çünkü artık bilir ki tekrar ihtiyacı
olduğunda anne ihtiyacını karşılayabilmek üzere yanında olacaktır.
Yavaş yavaş anneden ayrı daha fazla zaman geçirir. Etrafının
farkına varmaya başlar. Gülümsemeye, emeklemeye, yürümeye, dünyayı
keşfetmeye başlar. Onunla eşduyum içinde olan anne de, bebeğinin
yeni ihtiyaçlarını fark eder ve onu doğal olarak daha fazla
bırakmaya başlar. Önceden ağladığı anda kucağına alıp meme
verirken, artık ocaktaki yemeğinin altını söndürebilmek için belki
de bebeğinin bir iki dakika sızlanmasına izin veriyor olabilir. Bu
dönemle ilgili olarak bebeğin mizacının hiçbir önemi yoktur
denilemez elbette fakat bebek ne kadar zor sakinleşen bir bebek de
olsa annenin gösterdiği ilgi ve bakım sayesinde zor bir bebeğin
bile zaman içinde anneyle arasında bir harmoni oluşabilir. Anne
bebeğine, bebek de annesine uyum sağlar. Bu nedenledir ki anneler
bebeklerinin ne zaman ve neden ağladığını, ağlama şekillerinden ve
ses tonlarından anlarlar.
Gelişim dönemi de kucak
konusunda önemlidir
Bütün bunları dikkate aldığımızda her bir bebek için şu kadar
dakika kucağa alınmalıdır gibi tek bir formül bulunmadığını
görüyoruz. Kimi bebek sürekli kucakta tutulmak ister, kimi bebek
ise daha fazla ayrı kalabilir. Eğer bebeğin psikolojik gelişimi
yolunda gidiyorsa zaman geçtikçe daha az kucak isteyeceğini
bekleriz. Öte yandan, çocuk gelişim dönemlerini bilmek de kucak
konusunda önemlidir. Örneğin 7-8 ay civarında bebekte yabancı
korkusu gelişir ve bebek daha çok kucak isteyebilir. 18 ve 24 ay
arasında anneye tekrar bir yapışma yaşanır ve daha fazla kucağa
ihtiyaç duyabilir. Bu durumlar tamamen normaldir.
Kucağa hiç almamak doğru
mudur?
Uzun sürelerle kucağa alınmayan bebekler için oldukça sakıncalı bir
durum söz konusudur. Özellikle bazı Amerikan ekollerinde bebeğin
uyutulması ile ilgili uzun süre kucağa alınmaması ve bebeğin buna
alışması gerektiği tavsiye edilir. Gerçekten de bebek buna kısa bir
zamanda alışır fakat aynı zamanda dünyayla ilgili de olumsuz
duyguları gelişir. Bebek şöyle hisseder: “Korkuyorum,
ihtiyaçlarımın da karşılanması gerek, ne kadar ağlasam da kimse
gelmiyor, burası güvenli bir yer değil!” Bu bebeklerde özgüven,
rahat ayrılamama gibi durumlar oluşabilir ve sakinleşebilmek için
çok daha fazla kucağa ihtiyaç duyabilirler.