'Kolik' bebeğinizin canını yakmasın!
Yeni doğan bebeklerde son günlerde sıkça görülmeye başlayan ve ailelere büyük rahatsızlık veren 'infantil kolik' sizin de bebeğinizi tehdit edebilir!
Yaşamın ilk aylarında belirli aralıklarla oluşan, nedeni belli
olmayan ve aileye büyük rahatsızlık veren düzeydeki ağlamalarla
tanımlanan, ‘infantil kolik’, yeni doğan bebeklerin yüzde
10-30’unda rastlanan bir sağlık sorunu.
Wessel’in Üçler Kuralı’na göre; bebeklerin 3 haftadan uzun süre,
haftada en az 3 gün ve günde 3 saatten fazla ağlamaları, 3 aylık
veya daha küçük olmaları, mızmızlanmaları, uyumamaları, beslenme
ile ilgili gaz, kusma, şişkinlik gibi şikâyetlerinin olması; bu
sorunun belirtileri arasında yer alıyor.
Çok can
yakıyor!
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Gastroenteroloji ve
Beslenme BilimDalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı,
koliğin kıvrandırıcı, can yakan, spazmlarla birlikte giden, bir
süre sonra biraz gevşeyip geçiyormuş gibi olsa da geçmeyen ve
insanı hırpalayan bir ağrı türü olduğunu söylüyor.
Yapılan araştırmalar; cinsiyet, sosyoekonomik durum, beslenme tipi,
ebeveynlerin yaşı, doğumsayısı ve eğitimdüzeyinin kolikle
bağlantılı olmadığını gösteriyor. Çoğunlukla süt çocuklarında
görülen ve ilk 3 ayda ortaya çıkan bu sorunun daha geçmeydana
gelmesi halinde, altında başka nedenler aramak gerekiyor.
Nedeni hakkında kesin bilgi
yok!
İnfantil koliğe neyin yol açtığı konusunda kesin bir bilgi
bulunmuyor. Buna rağmen bazı olasılıklar üzerinde daha çok
duruluyor. Prof. Dr. Yağcı, anne karnında organlarını çalıştırmadan
annesine bağımlı olarak yaşayan bebeğin sindirimsisteminin, ağız
yoluyla beslenmeye başlayınca harekete geçtiğini söylüyor. Bebeğin
gelişimi istenilen düzeydeyse, sindirimyolunun hareketlerini
sağlayan organlar kusursuz çalışıyorsa, aşırı duyarlılık
göstermiyorsa, çocuğun vücudunda yaşına uygun
yararlımikroorganizmalar bulunuyorsa ve tükettiği besinler uygun
bulunuyorsa; genelde bu tip problemlerle karşılaşılmıyor.
Motilin gibi hormonlara aşırı bir duyarlılık olması veya bu
hormonların fazlalığı ise bebeklerin bağırsaklarında spazmşeklinde
ortaya çıkan kolik tipi problemlere yol açıyor. Bu sorun,
sindirimsistemi organlarının aşırı hassasiyeti olarak
değerlendiriliyor. İnfantil kolikte, kız ve erkek bebek arasında
bir fark bulunmuyor.
Hırçınlığa
yatkınlar!
İnfantil koliğe geçici bir sorun gözüyle bakılıyorsa da, bu sorunu
yaşayan bebeklerin ileriye dönük izlemleri yapıldığında;
sindirimsistemi ve kişilik açısından sorunlar yaşadıklarını
gösteren çalışmalar da bulunuyor. Bu bebekler, sindirim sistemi
açısından hazımsızlık çekip, ‘spastik kolon’ adı verilen hastalığa
aday olabiliyor. İnfantil kolikli çocukların, gelecekte hırçın ve
problem çıkarmaya daha yakın oldukları da dikkat çeken noktalar
arasında yer alıyor.