Kanser sonrası meme estetiğinden korkmayın!

Kanser sonrası meme estetiğinden korkmayın! Uzmanlar uyarıyor! Endişelenmenize gerek yok! Estetik sonrası dikişe bağlı ağrılar hastayı rahatsız etmiyor.

Kanser sonrası meme estetiğinden korkmayın! Uzmanlar uyarıyor! Estetik sonrası dikişe bağlı ağrılar hastayı rahatsız etmiyor. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oygar Aytekin, meme estetiği konusunda korku yaşayan hastalara seslendi. 

DİKİŞE BAĞLI AĞRILAR HASTAYI RAHATSIZ ETMİYOR 

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oygar Aytekin, meme estetiği konusunda korku yaşayan hastalara seslendi. Estetik sonrası dikişe bağlı ağrıların hastayı rahatsız etmeyeceğini ve korkulacak bir şey olmadığının altını çizen Oygar Aytekin, karından ve sırttan kas dokusu alınarak gerçekleşecek operasyonlarda ise daha sonra bir miktar acı duyulabileceğini ifade etti.

MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ 

Meme kanserinde erken teşhisin işlerini kolaylaştırdığına vurgu yapan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oygar Aytekin, bu hastalığı geçirmiş insanların kontrollerini aksatmaması gerektiğini, zamanın onlar için altın değerinde olduğuna dikkat çekti.

''MEVCUT EKSİKLİĞİ GİDERMEYE ÇALIŞIYORUZ''

Mastektomi uygulamasının bütün memenin alınıyor gibi anlaşılmaması gerektiğini belirten Aytekin, “Hastanın kanserli dokusu alındıktan sonra biz devreye giriyoruz. Mevcut eksikliği gidermeye çalışıyoruz.” dedi.

SADECE SİLİKON PROTEZİ YETERLİ OLABİLİYOR 

Karın derisinden yağ dokusu alınarak meme yapılması: Bir taşla iki kuş... Memesi alınan hastaya yeniden meme yapılabileceğinin altını çizen Oygar Aytekin, “Herhangi bir yayılım deriye doğru söz konusu değilse sadece silikon protezini takarak sorunu çözebilirsiniz. Bütün memesi alınmış bir hastada işin çapı oldukça büyüyor. Karın derisinden yağ dokusu alınarak meme estetiği yapılması ise karın germe ihtiyacı da olan hastalara daha cazip geliyor.” diye konuştu. Kanser tedavisi sonrası meme estetiğinde enfeksiyon ve komplikasyonu çok nadiren gördüklerini söyleyen Oygar Aytekin, ameliyat sonrası uygun bir sütyeni doktorun hastaya tavsiye edeceğini de sözlerine ekledi.

''EŞİT BİR GÖRÜNÜM İÇİN DİĞER MEMEYEDE ESTETİK GEREKEBİLİYOR''

Kanser tedavisi sonrası memesi alınan hastada nadiren tek bir operasyonun yeterli olabildiğini söyleyen Aytekin, “İyileşme sürecinde de bir takım değişiklikler oluyor dokuda. Yeni oluşturduğunuz memeyi daha düzgün bir hale getirmeye çalışıyorsunuz. Bazen liposuctionla bir miktar yağ alırsınız. Bazen deriyi biraz küçültürsünüz. İlk hedef oradaki dokunun yaşaması. Ondan sonrasında da o dokunun şekillendirilmesi. Eşit bir görünüm için diğer memeye de estetik gerekebiliyor.” diye konuştu. Meme estetiğinde karından ve sırttan kas dokusu alındıysa bir miktar acı yaşanabileceğine değinen Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aytekin, genelde dikişe bağlı ağrıların hastayı rahatsız etmeyeceğini, korkulacak bir şey olmadığının altını çizdi.

''MEME UCU KORUNABİLİYOR''

“Meme kanserinde mutlaka meme ucu gidecek diye bir şey yok” diye konuşan Oygar Aytekin şöyle devam etti: “Meme ucu korunabiliyor. Ucunu kaybettiğinde ise birkaç yöntem var. En basiti diğer meme ucunuzun renginde tıbbi dövme. Şimdi 3 boyutlu dövmeler de yapılıyor. Cerrahi olarak meme başı oluşturma yöntemleri de var. Örneğin genital bölgedeki derinin rengi sağlam taraftaki meme ucu rengine uyuyorsa, genital bölge civarından deri alınarak da yeni bir meme başı oluşturulabilir.” dedi.

Estetik, memesi alınan hastaların psikolojisini düzeltiyor Memesi alınan hastaların vücut dengesi bozulduğu için estetiğin psikolojik ve yapısal olarak hastalara iyi geldiğine dikkat çeken Aytekin, “Hasta kaç yaşında olursa olsun o memenin eksikliği hastayı rahatsız ediyor. Yerine koymak psikolojisini büyük oranda düzeltiyor.” açıklamasında bulundu. Önlem amaçlı mastektomi ameliyatı geçiren insanlara da değinen Aytekin, ”Ben taraftar değilim böyle bir şey yapılmasına. Ailenizde bağırsak kanseri varsa bağırsakları mı aldıralım? Önemli olan düzenli olarak kontrollerin ve tahlillerin yapılması.” diye konuştu.

Meme rekonstrüksiyonu işleminin, hasara uğramış yapının daha güzel bir hale getirilmesi olduğunu söyleyen Oygar Aytekin silikonda en sağlıklı yöntem konusunda ise şöyle konuştu: “Yöntemlerin hepsi sağlıklı aslında. Tümörün temizlendiği ameliyat sırasında yapılmış olan kesi uygun yerdeyse, o kesiden silikonun da takılması gayet mantıklı tabii ki. Ancak o kesi silikon takmaya uygun değilse ben meme başını tercih ediyorum silikon için. Çünkü burada kalan iz çok az oluyor. Meme başının doğal iyileşme hızı çok iyi.”

''KANSERİ TEMİZLENMİŞ BİR İNSAN HER ŞEYİ YAPABİLİR''

Silikona hastanın vücudu kendi karar veriyor Hastaya kullanılacak olan silikonun boyutuna aslında hastanın vücudunun karar verdiğinin altını çizen Aytekin, hastanın kişisel isteklerini buna göre şekillendirmelerinin daha uygun olacağını vurguladı. Hanımların internette gördükleri memeleri de vücutları uygunsa elbette yaptırabileceğini fakat vücut şekli buna müsaade etmiyorsa fazladan birkaç işlem veya ameliyatın gerekebileceğini belirtti ve “Örneğin halk arasında tahta göğüs olarak tabir edilen vücut yapısındaki bir hastanın C cup memeye sahip olmasının daha uzun bir süreç gerektirmesi” diye ekledi. Meme kanseri tedavisi sonrası kadınların hamilelik planlayabileceğine dikkat çeken Oygar Aytekin, “Kanseri temizlenmiş bir insan her şeyi yapabilir. Emzirme konusunda cevabı ancak ne kadar doku alındığıyla ilgili olarak verebiliriz, meme ucu - süt kanalları - süt bezi ünitesi sağlamsa emzirmek mümkündür. Sağlam memesiyle de bir kadın tabii ki emzirebilir.” dedi.

Takılan her silikonun bir seri numarası olduğuna vurgu yapan Aytekin, “Öncelikle güvenilir bir ürün ve marka olması gerekiyor. Bazı firmalar internet siteleri üzerinden sertifika numarasıyla doğrulama işlemi yaptırıyor” diye konuştu. Silikon protezlerin meme kanseri taramalarına engel olmadığını söyleyen Aytekin sözlerini şöyle sürdürdü: “Meme kanseri ameliyatı sonrası genel cerrahi uzmanı sizi kontroller konusunda bilgilendirecektir. Bu tavsiyelere uyulması gerekiyor. Olası bir nüksü gözden kaçırmamak adına rutin kontroller çok önemlidir. Kontrolleri aksatmayın. Kimi hasta kötü haber duymamak için kontrollerini yaptırmıyor. Bu çok yanlış. Herhangi bir kitle ele geldiğinde zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Bir kere fazla sormak bir kere eksik sormaktan iyidir.”