Evlilik korkusunu nasıl yeneriz?
Özellikle metropol insanın evlenme kararı alırken yeterince sorgulamadığını belirten Reem Nöroloji Merkezi’nden Uzman Nörolog Mehmet Yavuz, evlilik korkusu hakkında tüm merak edilenleri anlattı.
Evlilik korkusu nedir?
Uzman Dr. Mehmet Yavuz’a göre evlilik korkusu, kişinin
çevresinde ve ailesinde yaşadığı olumsuz evlilik örneklerinden
edindiği bilgiler doğrultusunda yaşadığı psikolojik bir bağlanma
korkusu.
Farklı kültür ve farklı ailelerde yetişen kişiler karşı tarafa
bağlanarak kendilerini bu zorlu kurumun içine sürüklemek istemez.
Evlilikte çoğul düşünerek bu doğrultuda kararlar alması gereken
bireyin yaşadığı olumsuz duygu evlilik korkusunu oluşturur.
’Evlilik korkusu yaşayanlar doğru bir ilişkiden neler
beklediğini tam anlamıyla düşünmelidir’’ diyen Dr. Yavuz sözlerini
‘’Düzgün, düzenli ve disiplinli yaşamak, kişisel başarının
anahtarlarından biridir. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden
oluşur. Sağlıklı evlilikler bir toplumun en sağlam
dinamikleridir. Bu nedenle düzenli, başarılı bir yaşam ve sağlıklı,
uzun ilişkiler yaşayabilmek için gerekirse psikolojik destek
alınmalıdır’’ şeklinde tamamladı.
Evlilik korkusunun nedenleri
nelerdir?
Evlilik korkusunun en büyük nedeninin çevresel ve ailesel faktörler
olduğunu belirten Dr. Yavuz sözlerine, “Kişinin ailesinde anne ve
babanın mutsuz ve sürekli tartışıyor olması bu korkuyu doğurabilir.
Ayrıca kişinin çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da
tartışmalarına şahit olması da bu korkunun artmasına sebep
olabilir. Kişi çelişkiler yaşar kendisinin de mutsuz bir
birlikteliğinin olacağına inanır. Evlenmekten vazgeçer ve evlilik
kurumuna olan ilgisi de zamanla yok olur.
Ayrıca uzun süre yalnız yaşayan bir insan başka biriyle birlikte
yaşamayı kabul etmekte zorlanabilir ve evlilikten kaçabilir. Fakat
bu durum mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülebilmektedir.
Bunun nedeni ise mutlu bir ailede büyüyen çocuğun mükemmeliyetçi
bir ruh halinde olması ve karşı taraftan da bunu
beklemesidir. Kısacası, mükemmeliyetçi olmak da bu korkunun
oluşmasına sebep olabilir.” şeklinde devam etti.
Boşanma fikri evlilikten
soğutuyor!
Ülkemizde ailevi ve çevresel baskılar nedeniyle boşanmanın zor
olmasının da evliliği engellediğini belirten Dr. Yavuz, evlenen
çiftlerin ne olursa olsun boşanamayacağını düşünmesi ve düğün,
nişan gibi geleneksel uygulamaların getirdiği stresin de insanları
evlilikten uzaklaştırdığını vurguladı.
Daha iyi eş bulma düşüncesi de, evliliği zorlaştıran nedenlerden
biri. Adayları, ekonomik, kültürel ve eğitim alanında sürekli
başkalarıyla kıyaslamak bir süre sonra kişiyi kronik bekarlığa
götürebilir.
Evli bir erkek, bekar ama sevgilisi olan bir erkeğe göre her zaman
daha sadık olmak zorundadır. Bekar erkeklerin kaçamakları affedilir
olabilir ama konu evlilik olunca, aynı hoşgörüden söz edilemez.
Evlenince ev işlerine katkı sağlamak, anne ve baba olmak, ileride
çocuğa iyi bir yaşam sunmak ve özgürlüğün kısıtlanması (halı saha
maçları, eğlence mekanları vs.) ihtimali de kişileri evlilikten
uzaklaştırabilir. Bu kişiler evlilik sürecinde hayatlarının
giderek monotonlaşacağını düşünerek evlilikten uzak durur.
Evlilikten korkan insanlar daha çok bekar ve yalnız yaşayan
insanlarla görüşmek ister. Fazla mükemmeliyetçi düşünürler ve
evlilikle ilgili sorulara çelişkili cevaplar verirler.
Bu karakterdeki insanların
evlenmesi riskli
Narsist ve egoist kişilik bozukluğu olanlar evliliklerinde büyük
sorunlar yaşayabilir. Sosyal uyum bozukluğu ya da asosyal kişilik
bozukluğu onların evlilikleri eğer eşlerden biri fedakâr değilse
genellikle boşanma ile sonuçlanır.
Aileler kişilik bozukluğu olan çocuklarını evlenince normale
döneceği düşüncesinden kurtularak evlilikten uzak tutmalıdır.
Beynimizin accumbens bölgesindeki D1, D2, D3 reseptörlerinden D1’in
yetersiz kaldığı ya da D2’nin aşırı etkin olduğu bireyler de
evliliğe yatkın değildir. Bu kişilerde hastalık derecesinde
çapkınlık söz konusudur. Maalesef D1 ve D2’nin çalışma
fonksiyonlarını gösteren pratik bir test henüz mevcut değildir.
Evlilik korkusunu yenmek için
neler yapılmalı?
Evlilik korkusunu yenmek için kişinin özgüveni kadar başkalarına da
güvenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Yavuz, bu korkuyu
yaşayanların, paylaşmayı öğrenmeleri ve önyargısız olmaları
gerektiğini belirtti.