Günde 100 tel saç dökülmesi ne anlama geliyor uzmanlar açıklıyor!
Saç, kadın ve erkeklerde güzelliğin önemli bir unsuru gibi görünse de aynı zamanda sağlımız hakkında da önemli ipuçlarını barındırıyor.
Saç, kadın ve erkeklerde güzelliğin önemli bir unsuru gibi görünse de aynı zamanda sağlımız hakkında da önemli ipuçlarını barındırıyor. Özellikle mevsim geçişlerinde yaşanan saç dökülmeleri kimi zaman cildimizdeki sorunlara dair ilk işaretleri de veriyor. Hormonal sebeplerin yanı sıra beslenme, kullanılan ilaçlar ya da stresin, saç dökülmelerinin önde gelen sebepleri arasında olduğunu vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Sağlam, erken tanı ve tedavi sayesinde dökülmenin önüne geçilebileceğini ve saçların geri kazanılabileceğini belirtiyor.
Saç dökülmesinin önüne geçmek için yapılması gerekenlerin başında
saçların temiz tutulması geliyor. Çünkü aşırı yağlanan saçlar ve
kafa derisindeki egzamalar dökülmeye neden olabiliyor.Saç
köklerinin hava almasının sağ tellerinin sağlığı açısından çok
önemli olduğunu kaydeden Dr. Hülya Sağlam, kafa derisinin belli
aralıklarla yıkanması, saçların yumuşak hareketlerle temizlenmesi
ve doğru şampuan kullanılması konularına dikkat çekiyor. En sık
karşılaşılan saç dökülmelerini üç başlıkta toplayarak nedenler ve
tedavi yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgi veren Dr. Hülya Sağlam,
ayrıca ısı gibi fiziksel ve röfle gibi kimyasal işlemlerden uzak
durulmasını öneriyor.
Kadınlarda en sık görülen dökülme tipi: Telogen
Kadınlarda en sık görülen saç dökülmesi tipi “telogen” olarak
tanımlanıyor. Saç telleri yaşam döngüsünde 3 evreden geçiyor;
anagen (uzama), telogen (yeniden kıl oluşumu) ve katagen
(dökülme).Herhangi bir zamanda, insan saçlı derisinin kıl
foliküllerinin (saçın içinde büyüdüğü yapı) yüzde 85-90’ı anagen,
yüzde 13’ü telogen ve yüzde 1’inden azı katagen dönemde oluyor.
Günde 100 civarı saç telinin dökülmesi normal kabul ediliyor.
Dökülmenin normal olup olmadığını anlamak için “çekme testi”
yapılabileceğini anlatan Dr. Hülya Sağlam, “Belli bir saç tutamını
çekin.
Eğer çekilen saçta, dörtten fazla saç teli ele gelirse, çekme testi
pozitif olarak değerlendirilir yani dökülme problemi vardır.
Telogen dökülme ortalama 3-4 ay sürer. Altı aydan uzun süren
dökülmelere ‘kronik telogen dökülme’ denir” diye bilgi veriyor.
Telogen dökülmenin nedenleri ise şöyle sıralanıyor:
Hormonal sebepler:
Tiroid hastalıkları, gebelik sonrası ve menopoz dönemleri.
Diyet:
Demir, biotin, çinko, B12, magnezyum, protein ve esansiyel yağ
asiti eksikliği.
İlaçlar:
Bazı hipertansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları, lityum gibi
psikiyatrik ilaçlar.
Fiziksel stres:
Kansızlık, vitamin eksikliği, ameliyat, şiddetli hastalıklar,
aşırı diyet.
Psikolojik stres:
Depresyon vb.
Şampuanlar da saç dökebilir
Dr. Hülya Sağlam, kullanılan saç ürünlerine de dikkat çekerek
çok önemli uyarılarda bulunuyor: “Çamaşır ve bulaşık
deterjanlarında da bulunan bir madde çoğu şampuanda da köpürmeyi
sağlamasi için bulunuyor.Bu madde saç derisi sağlığını bozuyor ve
saç tellerine zarar veriyor. Ayrıca saçların kuru iken taranması ve
uzun süre, sıkı bir şekilde toplanması da dökülmeye yol açabilir.
Saçın kimyasını bozan perma ve röfle gibi açma işlemleri de aşırı
ısı veren sürekli fön çekilmesi yine saçlarımızı yıpratan dökülmeyi
tetikliyor.” Bu tip saç dökülmesinin tedavisi için öncelikle
nedenin ortaya konması gerekiyor. Ardından da uygun tedaviye
başlanıyor. Hastanın saçlarına uygun şampuan kullanması da tedaviyi
destekliyor.
Dökülen saçların yüzde 70’inin yeniden çıktığını söyleyen Dr. Hülya
Sağlam, iyi sonuç alabilmek için saç mezoterapisi ve PRP
gibi işlemler uygulanabileceğini kaydediyor.
Erkeklerdeki saç dökülmesi genetik
nedenli
Erkeklerde genetik geçişli olarak başın üst ve yan taraflarında
ortaya çıkan saç dökülmesi “androgenetik alopesi” olarak
tanımlanıyor. Nadiren kadınlarda da görülen bu tip saç dökülmesinin
25 yaşına gelen her dört erkekten birinde görüldüğünü, 50 yaş
döneminde de görülme oranının yüzde 50’ye çıktığını anlatan Dr.
Hülya Sağlam, “Tedavide hormonal ilaçlar, topikal minoksidil ve
mezoterapi ve plazma (PRP), saç kök hücre ve otolog mikrogreft
tedavileri (kılcal damar yenileme terapisine) kullanılıyor.
Daha ileri vakalarda da saç ekimi yapılır.” diyor. Androgenetik
alopesinin erken dönemde tedavi edilmesi daha iyi sonuç alınmasını
da sağlıyor. Doğal yollarla elde edilen şampuan ve losyonlar,
dökülmeyi durdurmaya ve saç kalitesini artırmaya katkı sağlıyor.
Soyadan elde edilen aminoasitler, biotin gibi vitaminler, çinko
gibi mineraller dolaşımı artırıcı bitkisel ekstratlar
kullanılıyor.
Saçkıran kendiliğinden geçebilir
Halk arasında saçkıran hastalığı olarak bilinen “alopesi areata”
tipi saç dökülmelerinin nedeni tam olarak bilinmese de stres
kaynaklı olabilecekleri düşünülüyor.Aynı zamanda otoimmün
hastalıklar kapsamında ele alınan saçkıranın pernisyöz anemi
(vücudun B12 vitamini eksikliğinden dolayı yeterli miktarda
sağlıklı alyuvarın yapılamamasına bağlı kansızlık) ve tiroit
hastalıkları ile birlikte görülebildiğini kaydeden Dr. Hülya
Sağlam, “Saçkıran genellikle kendiliğinden iyileşir, uzamış
vakalarda tedavide uyarıcı baskılayıcı kortizonlu ilaçlar
kullanılır.” diye bilgi veriyor.
Saç dökülmesi tedavisinde kullanılan
yöntemler
Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Sağlam, saç dökülmesini önlemek için kullanılan yöntemlerin PRP, mezoterapi, otolog mikrogreft ve kök hücre tedavisi olduğunu belirtiyor.
Yeni nesil tedavi şekli: PRP
Günümüzde en önemli saç dökülme tedavilerinin başında PRP gelir.
Yeni nesil bir tedavi şekli olan PRP, “Platelet Rich Plasma-
Platelet Yönünden Zenginleştirilmiş Plazma” anlamına geliyor. Bu
uygulama bir kişiden alınan küçük miktardaki kanın özel bir tüpe
konularak santrfüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine
ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki “platelet yönünden
zenginleştirilmiş plazma”nın (PRP), yine aynı kişiye enjeksiyon
yoluyla geri verilmesini temel alıyor. 3 hafta ara ile 3 seans
uygulanıyor. Dr. Hülya Sağlam, bu tedavi yönteminden sağlanan
sonuçların memnuniyet verici olduğunu belirtiyor.
Mezoterapi ile kanlanma artıyor
Saçlı deri mezoterapisi; saç dökülmesini durdurmak, var olan
saçın kalitesini artırmak ve yeni saç çıkışlarını aktif hale
getirmek için belli periyotlarla saçlı deriye uygulanan bir tedavi
yöntemi. Özel vitamin, mineral ve protein karışımları, saçlı deriye
enjekte ediliyor, böylece uygulama yapılan alanda kan dolaşımı
artıyor. Kıl foliküllerinin kanlanmasının artırılması daha iyi
beslenmelerine ve gelişmelerine yardım eder.
Doku örneği, özel sıvı ile
birleştiriliyor
Otolog mikrogreft yönteminde genellikle kulak arkasında saç teli
içeren bir alandan doku örneği alınarak anında özel sıvı ile
birleştiriliyor. Ardından bu doku çok küçük parçalara
ayrıştırılarak büyüme faktörleri içeren karışım ile birlikte saçlı
deriye enjekte ediliyor. Tek seans olması bir avantajıdır.
Etkileri 2-4 ayda ortaya çıkıyor
Kök hücre tedavisinde yine kulak arkasında kıl folikülü içeren
doku parçası alınarak özel laboratuvarlarda kök hücre üretiliyor.
Elde edilen hücreler bir ay sonra enjeksiyonla kişiye veriliyor. Bu
yöntemlerin etkisinin 2-4 aylık sürede gözlendiğini belirten Dr.
Hülya Sağlam, “Saçta hacim artışı ve incelmiş yok olmak üzere olan
saç tellerinin tekrar kalınlaşması ile saç miktarında artış gözle
görülebilir.” diyor.
KAYNAK: PEMBENAR