Kene yoksa bile hastalık olabilir!
Ateş, halsizlik, bulantı, kusma ve kanama belirtileri mevcutsa, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) incelemesi yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, bu belirtileri yaşayanları uyarıyor!
Leblebicioğlu, mevsim nedeniyle KKKA hastalığının görülme sıklığının artabileceği bir döneme girildiğine dikkati çekti. Özellikle yüksek rakımlı yörelerde yaşayanların daha dikkatli olması gerektiğini belirten Leblebicioğlu, kenelerle insanlar arasındaki temasın önlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Kene tutunmasının
belirtileri nelerdir?
Kırsal kesimde hayvancılığın ve tarım alanında çalışmanın sık
olmasının, kenelerin vücuda tutunmasını artırdığını dile getiren
Leblebicioğlu, şöyle devam etti:
“Kırsal bölgelerde yaşayanlarda kene tutunmasına karşı korunmaya
büyük önem vermelidir. Son yıllarda kene tutunmalarına karşı
insanların bilinç düzeyinin artması, kene vakalarının düşüşünde
etkili oldu. Ancak tedbiri elden bırakmamak gerekir. Vücuda tutunan
kenelere karşı dikkatli olunmalı. Keneler birtakım hastalığa zemin
hazırlar. Bu nedenle kenelerin vücuttan mümkün olduğunca erken
çıkarılması gerekir. Riskli bölgelerdeki sağlıkçıların kenenin
nasıl çıkarılacağını bilmesi de bu anlamda önemli.”
"Zaman kaybetmeden hekime
görünün"
Kenelerin vücuttan doğru şekilde alınmasının, hastalık riskini
azalttığını anlatan Leblebicioğlu, “Vücudunun bir yerinde kene
gören kişiler zaman kaybetmeden hekime görünmelidir. Kenelerin
vücuttan mümkün olduğunca erken çıkarılması gerekir. Çıplak elle
keneye dokunulmamalıdır. Kenenin gövdesinden, başından ve diğer
organlarından da kesinlikle tutulmaması gerekir. Kenenin başının
kopmamasına dikkat edilmeli” dedi.
Prof. Dr. Leblebicioğlu, KKKA şüpheli hastaların takibinin çok
önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Riskli kırsal
bölgelerde yaşayan kişilerde kene tutunma hikayesi olmasa bile
ateş, halsizlik, bulantı, kusma ve kanama belirtileri mevcutsa,
KKKA incelemesi yapılmalı. Özellikle hastaların klinik durumu
ağırlaşmadan ilgili merkezlere sevk edilmesi, tanı, takip ve destek
tedavisinin erkenden yapılmasını sağlayacaktır. Bu konuda hassas
davranılmalı.”