Doğru beslenme kronik ağrılarda nasıl bir etkiye sahiptir uzmanlar açıklıyor!

Doğru ve yeterli beslenmenin kronik ağrıların tedavisine olan etkilerini duymuş muydunuz? İşte merak edilen sorunun cevabı elmaelma.com'da.

Geriatri Yaşlı Bakım ve Tedavi Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Nöroloji Uzmanı Dr. Hamit Toprak konu hakkında önemli bilgiler verdi.Ağrılar, tıptaki en zor ve komplike alanlardan biridir. Birçok sebebe dayanabilir ve ağrının kökenini bulmadan tedavisi de mümkün olmamaktadır. Ancak doğru beslenme birçok sağlık probleminde olduğu gibi ağrı konusunda da işe yarar ve kendinizi daha iyi hissettirebilir.Yaşadığınız tüm ağrıların bedeninizde bir işlevi vardır. Vücudun, bir şeylerin yolunda gitmediğine dair verdiği bir sinyaldir esasında...Tıpkı yangın sırasında öten bir siren gibi...Acı hissetmek, harekete geçmeniz gerektiğine dair bir mesajdır. 

Kronik ağrınız varsa...

Farz edin ki, eliniz birdenbire kızgın bir cisme değdi. Hissettiğiniz yanma hissi, elinizi oradan bir an önce çekmenize dair bir sinyaldir. Parmak uçlarınızdaki sinir uçları tetiklenir ve kendinizi elinizin daha fazla yanmasından içgüdüsel olarak korursunuz. İşte bedenin verdiği bu sinyaller olmadan, insan kendisini tehlikelere karşı koruyamaz. Dolayısıyla acıyı, zararlı bir his olmaktan ziyade, bedenimizde bir terslik olduğuna dair bir uyarı olarak görmemiz gerek... Beden, acıyı iki sinir ucu grubuyla hisseder. Bunlardan biri yavaş, diğeri hızlı işler. Hızlı olanlar bir miyelin kılıfıyla kaplıdır ve bu kılıf hızla tepki verebilmeniz için, acı hissinin omuriliğinize ve beyninize aktarımını hızlandıran yağlı, koruyucu bir katmandır. Örneğin bir bıçağın derinizi kesmesi sırasında ve sonrasında hissettiğiniz acı gibi, yüzeysel acılarda izlenecek adımlar bellidir. Bir an önce yarayı ya da kesiği tedavi edersiniz. Ancak yavaş olan sinir uçlarında bu kılıf yoktur, dolayısıyla hissettiğiniz şey keskin bir acı değil, daha derin bir acıdır. Kronik ağrılar, yani her gün bedenin her yerinde olan ağrılar tam da budur. Doğru beslenme, yüzeyel( akut) ağrılarda fayda sağlamaz ancak kronik bir ağrınız varsa mutlaka temel tedavi planınıza, doğru beslenmeyi de eklemelisiniz.

Peki doğru beslenme kronik ağrılarda nasıl bir etkiye sahiptir?

 İnflamasyon, yaralanma veya enfeksiyona karşı vücudun verdiği bir tepkidir. Bulaşıcı bir organizmaya (bakteriler veya virüsler gibi), antijene (vücuttaki yabancı bir madde) veya doku yaralanmasına karşı vücudun normal koruyucu tepkisidir..Yani ağrı hissi nasıl işlevsel bir hisse, inflamasyon da öyledir. Bu, vücuttaki yaralanmış, hasar görmüş bölgeye bir yardımcı yollama girişimidir.  ....Örneğin uzun süre yatağa bağımlı kalmak zorunda olan kişilerde baskı sonucunda yatak yaraları(dekübit) oluşunca, bağışıklık sistemi o bölgeyi iyileştirmek için inflamatuar bir tepki tetikler. İnflamasyon, hasar görmüş alandaki sinirleri irrite eder ve size kötü hissettiren, ağrıyı tetikleyen de budur. Beslenme burada devreye girer. Doğru ve sağlıklı besinler, özellikle kronik ağrılarda inflamasyonu dengeler. İnflamasyonu dengelemenin en iyi yolu ise diyetinize anti-inflamatuar (iltihap giderici) özelliği olan sağlıklı yağlar eklemektir..

Araştırmalar taze ve yeni hasat natürel sızma zeytinyağının, içerdiği  oleokantal enzimi sayesinde doğal bir anti-inflamatuar (iltihap giderici) etkisi olduğunu  gösteriyor.  Bu enzimin Cox-1 ve Cox-2 gibi, kimyasal habercilerin yapımını engelleyerek tıpkı ilaçlar gibi ağrıyı azalttığı anlaşılmıştır. Oleokantal, (Oleo=Zeytin, Kant=Batma, Al=Aldeit) şaşırtıcı derecede molekül benzerliğine sahip olan ve klinikte ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak ilk başvurduğumuz ilaçlardan olan İbuprofen gibi boğazda yanmaya sebep olur. 50 mg natürel sızma zeytinyağında (3-4 yemek kaşığı) ortalama  2.5 mg oleokantal bulunur ki bu miktar 600 mg ibuprofen tabletlerin %10 unu karşılar. Ancak bu bir sorun yaratmaz çünkü uzun süre kullanımında, kimyasal maddelerin yan etkisi olmaksızın anti-inflamatuar ve ağrı kesici etkiler görülmeye başlar. Öte yandan ilaçların kullanımını kısıtlayan faktörlerden biri gastrik prostaglandinlerin baskılanması sonucunda ortaya çıkan oldukça yüksek sindirim sistemi  yan etkisidir.  COX enziminin iki formu COX-1 ve COX-2 den oluşan prostaglandinler gastrik mukozal korumada hayati bir rol oynarlar.

Sızma zeytinyağı doğal bir ağrı kesici görevi görebilir 

 Son zamanlarda COX enzimleriyle yapılan çalışmalar, ilaçların anti-inflamatuvar etkilerinin COX-2 inhibisyonu ile ilişkili iken, GI yan etkilerinin COX-1 inhibisyonu ile ilişkili olduğunu göstermektedir.  Sonuç olarak, natürel sızma zeytinyağı, doğal bir ağrı kesici görevi görebilir. Yalnız unutulmamalıdır ki, bu yöntemler yalnızca ciddi bir  hastalığa işaret etmeyen hafif ağrılar için önerilmektedir. İlaç tedavisi görüyorsanız, bahsedilen doğal yöntemleri uygulamak için ilaçlarınızı bırakmanız doğru olmaz.