Koronovirüsü sürecinde fiziksel değil, duygusal temasta olun!
Uzmanlar tüm dünyaya yayılan koronovirüsü sürecinde fiziksel temastan kaçınmanın önemini hatırlatırken duygusal temasta bulunmamız gerektiğini söylüyor.
Sinirbilimci Uzman Klinik Psikolog Aile Danışmanı Tuğçe Duman, korona virüsten dolayı evden çıkmadığımız bu günlerde fiziksel temastan kaçınmanın önemini hatırlatırken, ailemizle ve sevdiklerimizle duygusal temasta bulunmamız gerektiğinin altını çizdi. İnsanların evde bulunduğu süreçte kendilerine bireysel olarak daha fazla vakit ayırabileceğini, okumayı ertelediği kitapları okuyabileceklerini, izlemeyi ertelediği dizi ya da filmleri izleyebileceklerini hatırlatan Duman, “Her gün eve geldiğinizde yoğunluğunuzdan dolayı ihmal ettiğiniz aile üyelerinizle daha kaliteli zaman geçirebilirsiniz. Yaşadığımız bu süreci kriz ortamına dönüştürmek yerine fırsata çevirebilirsiniz.” dedi.
Duygusal temasta olun
Çin’de başlayan ve bütün ülkelere yayılan korona virüsü
dolayısıyla ülkemiz zor günlerden geçiyor. Vaka sayılarının
artmasıyla birlikte panik ve korku havası iyice artarken, insanlar
dışarı çıkmak yerine evde kalmayı tercih ediyor. Sinirbilimci Uzman
Klinik Psikolog Aile Danışmanı Tuğçe Duman, yaşadığımız bu
süreçte fiziksel temastan kaçınılması gerektiğinin altını çizerken,
insanların evde bulunduğu süreçte aile bireyleriyle ve
sevdikleriyle duygusal temasta bulunmaları gerektiğini ve böylece
yaşanan kriz ortamının daha rahat aşılabileceğine
vurgu yaptı.
Virüsün kendisinden ziyade korkusu ciddi boyutlara ulaştı
Tüm dünyayı etkisi altına alan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından
pandemi olarak ilan edilen korona virüsünün yayılma hızı ve
ciddiyeti hepimizi alarm seviyesine getirdi. İnsan hayatını tehdit
eden her durumun kaygı oluşturduğunu fakat bu süreç içerisindeki
belirsizliklerin insanlarda endişe ve korkuyu da beraberinde
getirdiğini özellikle vurgulayan Tuğçe Duman, “Dünyanın sonu gelmiş
gibi hemen hemen her dakika sosyal medyada corona virüsüyle ilgili
birçok iddia ve haber dolaşıyor. Haberler ise insanların süreçle
ilgili kaygılarının günden güne artmasına sebep oluyor. Herkes
herkesten ve her şeyden şüphelenir duruma geldi. İnsanlar
artık topluluk içinde hapşırmaktan, öksürmekten de korkar oldu.
Virüsün kendisinden ziyade ‘korkusu’ ciddi boyutlara ulaştı.”
açıklamasında bulundu.
Bu süreç öncesinde dikkat etmediğimiz ya da farkında olmadığımız
bir çok durumla yüzleştiğimizin altını çizen Uzman Klinik Psikolog
Tuğçe Duman, “Korona virüs salgını ortaya çıkmadan önce
sağlığımızın ve sağlığımız için gerekli olan hijyenin bu denli
ehemmiyetini bilemiyorduk belki de. Sadece sağlığımızın da değil,
yaşamımızın, özgürlüğümüzün,diğerlerini korumak için gösterdiğimiz
anlayışın, özverinin ve fedakarlığın kıymetini de.
İnsanlar sosyal medya aracılığı ile ‘salgın bitene kadar evinde
kal Türkiyem’ çağrısına destek vererek korona virüs ile mücadele
etmeye devam ediyor.” diye konuştu. Bir çoğumuzun işlerini
evlerinden yürüttüğünü belirten Aile Danışmanı Tuğçe Duman, evde
bulunmanın sağlığımız açısından daha iyi olacağı bu sürecin
faydalarını ise uzman gözüyle şöyle açıkladı: “Okul, çalışma hayatı
oldukça streslidir. Her sabah işe ya da okula gitmek için
uyandığınızda bazen yatağınızdan ayrılmak zor gelmez mi? Kiminiz
derslerden kiminiz de yoğun iş temponuzdan dolayı sevdiklerinize
vakit ayıramamaktan şikâyet etmez misiniz? Peki
kendimiz? Kendimizle olan ilişkimiz? Hep birilerini mutlu etmek
için uğraştığımız ama kendimizi mutlu etme konusunda yetersiz
kaldığımız bizler? Daha da çoğaltabiliriz bunları...
Bu durum karşısında göstermiş olduğumuz abartılmış tepkiler,
kişinin kendisinde kaygı oluştururken aynı zamanda onu yaşama
bağlayan varoluşunu anlamlandıran neden de olabilmektedir. Bizler
yaşamı bir bütün olarak algıladığımızda hayatımızdaki sorunların
çözümünde daha etkin bir katılım sağlarız. Etkin katılım da
beraberinde sorumluluk almayı getirmesinin yanı sıra mutlu olmamızı
ve yaşamın daha zengin algılanmasını sağlar. Şunu bilmek gerekir,
insan çevresiyle etkileşim içerisindedir. Sürekli olarak
başkalarını etkilediği gibi kendisi de başkaları tarafından olumlu
ya da olumsuz etkilenir. Olumlu anlamda birbirimizi
etkilemeye çalışarak, zihninizde sürekli olumsuz senaryoları
üretmekten uzaklaşabilir,kendinize ve sevdiklerinize vakit
ayırabilir, birbirinizi anlayabilir, iletişim kurarken
empatiyleyaklaşabilirsiniz. Birlikte bulunduğunuz süreçte
kaygılarınızı ve korkularınızı dile getirebilirsiniz.
''Tedbirlerimizi alalım, kurallara uyalım''
Kendinize bireysel olarak vakit ayırabilir, okumayı
ertelediğiniz kitaplarınızı
okuyabilir ya da izlemeyi ertelediğiniz dizi ya da filmlerinizi
izleyebilirsiniz. Her gün eve geldiğinizde yoğunluğunuzdan dolayı
ihmal ettiğiniz aile üyelerinizle daha kaliteli zaman
geçirebilirsiniz. Yani yaşadığımız bu süreci kriz ortamına
dönüştürmek yerine fırsata çevirebilirsiniz. Şu an fırsatınız
varken değerlendirmeye ne dersiniz?” Yeryüzünün sadece bizim değil
hepimizin olduğuna dikkat çeken Tuğçe Duman sözlerini şöyle
tamamladı: “Önce kendi sağlığımızı düşünerek, bu konuda
bilinçlenerekçevremize yardımcı olabiliriz. Bilim insanları, uzman
sağlık personelleri bu konuda hepimiz için gece gündüz
çalışıyorlar. Bize düşen de birbirimizi kaygılandırmak yerine
korona virüsle mücadelede tedbirlerimizi alalım, uyulması gereken
kurallara uyalım ve fiziksel değil duygusal temasta kalalım''