Aşkın anatomisi ve ağrı kesici özelliği

''Aşk duygusunun ağrı kesici özelliği vardır'' diyen Uzm.Hipnoterapist Psikolog Gani Eser, insanı insan yapan en önemli duygulardan biri olan aşk hakkında önemli noktaları aktardı.

Aşkın anatomisi ve ağrı kesici özelliği

Aşk duyguların en karmaşığı, en zor tahlil edilenidir. Etkisi altına girenin ruh halini benzersiz bir biçimde değiştirir, çevresine farklı bir enerji yaymasına neden olur.

Yolda yürürken istemsizce gülümseyen birini görürseniz o kişi büyük olasılıkla aşıktır. Çünkü aşk mutluluk hormonu harekete geçirir. Ayaklar yere basmaz, algı farklılaşır, tolerans seviyesi ya çok yükselir ya dip yapar.

Aynı zamanda ağrı kesici özelliği vardır aşkın. Beden ve zihin bu keyifli durumu bozabilecek her etkiyi güçlü bir biçimde bertaraf eder.

Bir başka insana duyulan aşk anneye, çocuğa, tanrıya karşı hissedilenden farklıdır. Çekim gücü doğal yollardan değildir. İzah edilemez bir bağ kuruluraşık olanla olunan arasında. Diğerlerinden farklı bulmanın, duyguların yoğunlaşmasının nedeni mantıkla açıklanamayacak kadar karmaşıktır.

Kişi “acaba yaşadığım duygu aşk mı?” diye soruyorsa cevap olumsuzdur. Aşık olan birey ruh haline bir teşhis koymaya çalışmaz; sadece yaşar.

Eğer duygular karşılıklıysa aşkın gücü katlanır. İki kişinin çevresine yaydığı enerji dışarıdan fark edilir. Onlar için dünya durur, gözleri birbirlerinden başka bir şey görmez olur. Adeta bir perde dış dünya ile onları ayırır. Salgılanan mutluluk hormonları benzersiz duygular yaşamalarına neden olur.

Ama eğer tek taraflıysa ve karşılıksızsa aşık olanı zor bir süreç bekler. Melankoli, içe kapanma, isyan, suçlama gibi duygular birbiriyle yarışır. Kişi dengesizleşir, yaşamın kontrolünü kaybeder ve intihara kadar gidebilecek derin bir depresyona girebilir.

Aşk öyle benzersiz bir duygudur ki verdiği haz ile çektirdiği duygusal acı her an yer değiştirebilir. Beslenmek ister ve beslenemezse hormonlar tersine çalışmaya ve bireyi depresyona sokmaya başlar.

Bu kadar yoğun olan duygu durumu elbette çok uzun süre devam edemez. Yavaş yavaş ya da aniden perde kalkar, gerçekler, kusurlar belirmeye başlar ve birey hayal kırıklığı yaşar. Hormonlar normal seviyelerine döndüğünde ilgi devam ediyorsa aşkın yerini sevgi alır.

Sevmek aşktan farklı olarak karşı tarafı kusurlarıyla kabul etmek, desteklemek ve yaşam yolunda birlikte yürümektir. Dalgalı denizin durulması gibi aşk da yerini sevgiye bırakabilirse ilişkiler sağlıklı bir hal alabilir. Ama aşk bittiğinde ilgi de yok oluyorsa bir tarafın ısrarı diğer taraf için eziyet haline gelebilir.

Kısacası aşk güzeldir. Piyango biletine ikramiye isabet etmesi gibi nadiren ortaya çıkar, yaşarken göklere uçar, bittiğinde yere çakılır insan. Her güzel duygunun olduğu gibi aşkın da bir sonu olduğunu bilmek ne yazık ki bir işe yaramaz. Çünkü işin içinde duygular varsa ne hesap yapabilir ne de strateji belirlenebilir.

Yaşanır ve biter. Yaşarken hissettiklerimizdir yanımıza kar kalan. Uzm.Hipnoterapist Psikolog Gani Eser 2015

Yorumlar