Stresle başa çıkabilmek için genetik yapı yöntemi

İşte, okulda yaşamın her alanında zaman zaman strse gireriz ve bu stres bazen başa çıkılamaz bir hal alır. Genetik yapınız belirlenerek stres yönetimi mümkün.

Stresle başa çıkabilmek için genetik yapı yöntemi

Kalp krizi, kanser gibi büyük rahatsızlıklara neden olan stres, zaman zaman yaşamımızı olumsuz yönde etkiemektedir. Öyle ki bazen stresten uykularımız bile kaçar. Stresle başa çıkabilmek için pek çok yöntem olsa da genetik yapının belirlenerek stres yönetimi tedavisi artık mümkün. İşte siz değerli okuyucularımıza bu yaşımızda genetik yapıya göre stres yönetiminden bahsedeceğiz.

 STRES MOTİVASYONU DÜŞÜRÜYOR

Bireyin iç dünyasında yaşadığı sıkıntı ve olumsuzlukların baş aktörlerinden biri olan stres, sadece bireyin ruh sağlığını değil, aynı zamanda çalışma hayatındaki verimlilik ve performansını da olumsuz yönde etkiliyor. Örgütsel yapı üzerinde de önemli sorunlara yol açan stres, bireyin iş ortamındaki düzenini ve ahengini bozduğu gibi motivasyonunu da önemli ölçüde düşürüyor.

FAZLA STRES KANSERE, KALP KRİZİNE NEDEN OLUYOR

Stres, her birey için belli bir ölçüde olması gereken duygusal bir durum olarak özetlense de yüksek düzeyli ve uzun süre maruz kalındığında, kalp krizinden inme ve kanserlere dek, pek çok tehlikeli hastalığa yol açabiliyor.

GENETİK TESTLE STRES YÖNETİMİ

Kişinin genetik yapısına uygun stres yönetimi ile bu alanda çığır açan uygulamasıyla dikkat çeken GENTEST Enstitüsü Direktörü Dr. Serdar Savaş, stresin vücut üzerindeki etkileriyle başa çıkmada, genetik yapı ve yatkınlıkların da etkisi sebebiyle hastalık risklerine karşı mutlaka önlem alınması gerektiğini belirtti.

"KİŞİNİN 24 SAATLİK SİNİR AKTİVASYONU ÖLÇÜLÜYOR"

Dr. Savaş, konu ile ilgili yaptığı açıklamada stresten uzak duramasak da stres ölçümleri ve sonrasında stresi yönetmek için yapılacak uygulamalar ile stresin olumsuz etkilerinden korunabileceğimizin altını çizdi ve ekledi: “Bugüne kadar stres, psikologların yüz yüze yaptığı görüşmeler ve uyguladıkları anketlerle ölçülmeye çalışılıyordu ancak bu ölçümler subjektif değerlendirmelere dayanıyor ve matematiksel kesinlik içermiyordu. Dolayısıyla bu anketlerden pratik bir fayda elde etmek de pek mümkün olmuyordu. Şimdi elimizde ileri teknolojiye sahip bir yöntem var. Kişinin 24 saatlik sinir sistemi aktivasyonunu ölçüyoruz. HRV (Heart Rate Variability) tekniğiyle stresin fotoğrafını çekiyoruz. Bu yöntem objektif ve tamamen matematiksel sonuç veriyor. Çok yeni bir teknoloji olan HRV ile stres ölçümü sonrası kişinin fizyolojik özellikleri belirleniyor ve buna göre uzman psikologlar tarafından stresi yönetmek üzere kullanacağı teknikler konusunda eğitim veriliyor. 6 ay sonra yapılan stres düzeyi ölçümlerinde sonuçlar şaşırtıcı derecede olumlu çıkıyor.”

 

Yorumlar