Bebek sonrası çiftler arasında iletişim nasıl olmalı erkekler anlamaz demeyin!

Bebek sonrası çiftler arasında iletişim nasıl olmalı? Kadınların bebeklerine olan yoğun ilgisi çiftler arasında iletişimi etkileyebiliyor. Peki ne yapılmalı?

Bebek sonrası çiftler arasında iletişim nasıl olmalı erkekler anlamaz demeyin!

Bebek olmadan önce çiftler arasında iyi giden ilişkiler bebek olduktan sonra değişebiliyor. Özellikle kadınların doğum sonrası bebeklerine yoğun ilgi göstermesi çiftler arasında iletişim sorunlarının yaşanmasına neden oluyor. Uzmanların bu konuda ciddi uyarıları var! Uzmanlar, evliliklerin zarar görmemesi için, erkeklerin eşinden ilgi göremediğini düşündüğünde bunu eşleriyle paylaşmaları gerektiğini söylüyor. Peki bebek sonrası çiftler arasında iletişim nasıl olmalı? Tüm merak edilen soruların yanıtları Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca'dan öğrendik. 

Çiftler arası tahammül azalabiliyor

Doğum sonrası anneler özellikle ilk aylarda tüm ilgilerini bebeğe yönlendiriyor. Anne bebek ilişkisi bakımından normal olarak karşılanan bu durum babalar bakımından rahatsız edici olabiliyor. Bu süreç içerisinde baba kendisini ihmal edilmiş hissedip duygusal çalkantılar yaşayabilmektedir. Bu iletişim kesikliği ve ihmal edilmişlik duygusu zamanla doğum konusunda erken davranıldığı düşüncesini doğurabiliyor. İletişimin de azlığı ile kafada kurmalar artıyor ve tahammülün çok azaldığı bir anda şiddetli tartışmalar yaşanabiliyor.

Kızgınlıkla davranmaktan kaçının

Annenin bebeğe ilgi süresinin uzamasıyla babadaki ‘ihmal edilmişlik’ duygusunun pekişiyor. Eşinin kendisine yeterince ilgi göstermediğini düşünen baba, kırgınlık ve kızgınlık hissedebilir. Bu noktada babanın yaşadığı kırgınlığı ifade etmesi, annenin de eşinin düşüncelerini ve duygularını anlamaya çalışması, iletişimi açık tutmaya çalışması gerekir. Babanın, annenin bebekle olan yoğun iletişiminden dolayı dışlandığı hissini yönetmenin tek yolu diyaloğu artırmaktır.

Hassas bir dönem olması nedeniyle hem erkeğin hem kadının öfkelenmeye meyilli olması iletişimi sekteye uğratabilir. Yaralayan her konunun uygun bir dille ifade edilmesi her şeyden önce kişinin hakkıdır. Uygun ifade muhatabın kendisine saygı duyulduğunu hissetmesini de sağlar. Eş zamanlı kadın da kendini ifade etmelidir. Kadın, desteğe ihtiyacını ifade etmekten çekinmemeli, eşinin kendisiyle empati yapması için fırsat doğurmalıdır. Konuşurken olumlu cümleler kurulması ve kızgınlıkla davranmaktan kaçınması ilişkinin yeniden normalleşmesine yardımcı olacaktır.

“Erkekler anlamaz” demeyin

Anne bebeğin altını değiştirirken, üstünü giydirirken babaya fırsat vermelidir. Böylece doğuştan beri var olan anne bebek ilişkisi, bebekle baba arasında gelişebilir. Anneler, babalardan ev işleri ya da bebek bakımı konularında yardım istemelidir. Bebek emzirilirken babanın da anne bebeğin yanında bulunmasına izin verilmelidir. Bebeğin anneyle iletişiminin yakından gözlemlenmesi, babanın annelik duygusuna karşı fikir sahibi olmasını ve onu anlayabilmesini sağlamaktadır. Bebeğin bakımı konusunda görev dağılımı yapılması, bebeğin babayla da ilişki kurmasına fırsat vereceğinden ihmal edilmemelidir. Annenin babayı bebek konusunda ikaz etmesi ‘erkekler anlamaz’, ‘bebeği öyle tutma’ gibi olumsuz ifadeler çiftlerin iletişimini kısıtlar. O nedenle babaya görevler verilmeli, olumlu ve yapıcı ifadelerle babadan ricada bulunmak bu sürece olumlu anlamda destek olacaktır.

Yorumlar