Partnerinizle uyumlu musunuz? İşte o kriterler!

Araştırmalara göre partnerinizle uyumlu olduğunuzu gösteren 10 kriter…

1- Mesajlaşma Günümüz dünyasında duygularımız ve hislerimiz zaman zaman emojiler, harfler ve GIFler arasında esir ediliyor. Brigham Young University araştırmacılarının 22 yaş civarındaki 276 kadın ve erkek üzerinde gerçekleştirdiği çalışmada, mesajlaşmanın yoğun tutulduğu ilişkilerde her iki taraf için de tatminsizlik hissinin oluştuğu ortaya çıktı. Mesajlaşma yolu ile kendimizi tam olarak istediğimiz şekilde ifade etmemiz güç. Taraflardan birisi daha az interaktif olduğunda, karşı tarafın beklentileri de karşılanamayabiliyor. Bunun sonucunda da hayal kırıklığı ya da kopukluk hissi belirebiliyor. Benzer bir şekilde, daha fazla mesaj atan erkeklere sorulduğunda, ilişkilerinin kalitesinin daha az mesajlaşanlara kıyasla daha düşük olduğunu söylüyorlar. Kadınlarda ise durum tam tersi oluyor. İlişkilerinde daha fazla mesajlaşma eğiliminde olan kadınlar, ilişki kalitelerinin daha yüksek olduğunu belirtiyorlar. Araştırmacılara göre bunun nedeni, erkeklerin ilişkiden kopmaya başlamasıyla beraber yüz yüze görüşmek yerine mesajlaşmayı tercih etmeye başlamaları ve buna bağlı olarak da mesajlaşma miktarını artırmaları. Kadınlar ise, diğer taraftan, mobil cihazları ile işleri yürütme gayretindeler.
10 1
2- Pozitif olmak Bu hiç de şaşırtıcı değil. Fakat araştırmalar, pozitif görünümün ve karşılıklı paylaşılan birkaç gülücüğün, ilişkinin düzgün bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabileceğini gösteriyor. University of Chicago araştırmacılarının bulgularına göre, partnerlerden birisinin yüksek pozitif tutumu, ilişkideki anlaşmazlıkların daha az yaşanmasına neden oluyor. Pozitif duygular, her ilişkide olumlu etki yaratıyor ve negatif duygularla savaşıyor. Aradaki pozitiflik artış gösterdikçe de ilişkide karşı tarafa daha fazla güven beslemeye başlanıyor. Kişi kendini daha çok güvende hissediyor. Bardağın dolu tarafını görmenin etkileri bununla da sınırlı değil. The Journal of Personality and Social Psychology‘de yayımlanan bir çalışmada, birbirlerinin başarılarını takdir eden çiftlerin tatminleri de daha fazla oluyor. Çalışmada, ayrılık sonrası insanlara bu konu sorulduğunda, başarılarına karşı tarafın verdiği tepkilerin sönük olduğunu söyledikleri belirtiliyor.
10 2
3- Sosyal medya Instagram, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya mecralarında fazla vakit geçirmek ilişkinin yıpranmasına neden olabiliyor. Journal of Cyberpsychology Behavior and Social Networking‘de yayımlanan bir çalışmada, Facebook’u günde birden daha fazla defa kullanan kişilerin -ki çoğumuz böyleyiz- ilişkilerinde daha fazla tartışma yaşandığı, bu tartışmaların zamanla ayrılık, aldatma ya da boşanma gibi olumsuz noktalara varabildiği belirtiliyor. Sosyal medya kullanımının sınırlandırılması ve kontrol altına alınması ise ilişkide yapıcı bir rol oynayabiliyor. Söz konusu çalışmadaki bulgular, ilişkilerinin henüz ilk yılları içerisinde olanları kapsıyor. Yani, birlikte geçirilen yılların sayısı arttıkça, Facebook’un tehlikeli yüzü de sahneden silinmeye başlıyor.
10 3
4- Sarılıyorsunuz İstikrarlı fiziksel yakınlık (sadece seks değil), ilişkide her iki tarafın da nasıl davrandığının önemli bir göstergesi. Dahası, ilişkideki tarafların mutluluk seviyelerini de belirtir. The American Journal of Family Therapy‘de yayımlanan bir çalışmada, romantik fiziksel etkilenim (masaj, sarılma, el ele tutuşma, kucaklaşma gibi) üzerine tutum ve tercihlerin öğrenilmesi adına 100 erkek ve 195 kadına anket uygulandı. Sonuçlara göre, söz konusu fiziksel yakınlıklar ne kadar fazla oluyorsa, kişilerin ilişkideki tatmin seviyeleri de o denli yüksek oluyordu. Sarılmak, çiftler arasındaki fiziksel bağın ve paylaşılan yakınlığın perçinlenmesi açısından fazlasıyla önemli. Bunun sadece cinselliği kapsamadığını da tekrar vurgulayalım.
10 4