Cinsel yaşamı etkileyen hastalıklar!

Sağlıklı bir cinsel yaşam için vücudun da sağlıklı olması gerekiyor. Damar yapısından, ilaç kullanımına kadar birçok etken cinsel yaşamda sorunlara yol açabiliyor.

Tedavilerin yan etkileri Pek çok kişi psikiyatrik ilaçlar kullanır. Ancak psikolojik hastalığın yanısıra bunun tedavisinde kullanılan ilaçlar cinsel fonksiyonu olumsuz etkileyebilir. Ayrıca bazı hipertansiyon ilaçlarının da ereksiyon üzerinde istenmeyen etkileri bulunuyor. Kolesterol ilaçlarının bu konudaki yan etkileri ise halen çelişkili kabul edilir. İlaçların yan etki bilgilerinde erektil disfonksiyon da (penisteki ereksiyon süre ve gücünün cinsel ilişki için yeterli olmaması) yer alır. Bu konuyla ilgili branş hekimlerinin kişiyi bilgilendirmesi gerekir. Hekim, bu ilacı hastaya vermek zorundaysa, söz konusu yan etkiyi aşmak için ürolojiden destek alabilir veya farklı bir ilacı kullandırmayı tercih edebilir.
5 1
Kalp damar hastalıkları Erkekte de kadında da cinsel organdaki temel fonksiyon, vücuttaki herhangi bir damar yapısından farklı değil. Yalnızca onun gelişmiş bir modelidir. Penise gelen, penisten çıkan ve orada hapsolup sertleşmeyi sağlayan kan, ancak kalp damar sistemi normal olan kişilerde düzgün çalışır. Bu sistem iyi çalışmadığında ereksiyonla ilgili sorunlar da ortaya çıkar. Kalp damar hastalıklarının toplumda sık görülmesi nedeniyle ürolojinin de üzerinde çok durduğu bir konudur. Ereksiyon problemiyle gelen bir kişi akıllıca yönlendirilirse, kalp damar hastalığı erken evrede yakalanabilir. Penise giden ana damarın çapı, kalp ana damarlarından daha dar olduğu için bu bölgedeki tıkanmalar kendini yıllar önceden gösterebilir. Kalp hastalıklarında stent, by-pass gibi yöntemlerle yapılan tedaviler tek başına ereksiyon problemlerinin çözümünü sağlamaz. Ancak yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaçla takip edilen damar hastalıklarının kontrol altına alınması sorunu azaltabilir.
5 2
Diyabet Diyabetli kişilerin normal erkek nüfusuna göre ereksiyon problemi yaşama riski üç kat daha fazla. Günümüzde yaygın görülen hastalıklardan olan diyabet şu an tedavi edilemiyor. Ancak tanısı konuluyor ve kan şekeri ilaçla kontrol altında tutuluyor. Hastalığın gidişatında ortaya çıkabilecek sorunlarla da uğraşılması gerekir. Erektil disfonksiyon da bunlardan birisidir. Diyabetin öncü bulgularından birinin bazı hastalarda erektil disfonksiyondur. Bazı kişilere sadece kan şekeri ölçümü yaparak diyabetten şüphelenilir ve endokrinoloji branşına yönlendirilir. Diyabetli kişilerin yüzde 15’i diyabet tanısını bu şekilde alır. Diyabetin vücuttaki etkisi damar ve sinir sistemi üzerinde olur. Görme problemleri ya da böbreklerin damar yapılarında bozulma gibi sonuçlar ortaya çıkar. Kişiler diyabetin bu etkileri nedeniyle ilgili branşlara yönlendirilir. Ancak üroloji ihmal edilebilir. Oysa diyabet geliştikten sonra erektil disfonksiyon gelişme ihtimali en yüksek olan süreçtir. İlk 10 yıl olur. Kan şekeri kontrol altına alındığı sürece risk azalabilir. Yine de topluma göre yüksek oranda seyretmeye devam eder.
5 3
Cerrahi travmalar Cerrahi tedavi sırasında pelvik damardaki mekanizmaların bozulması ereksiyon problemine neden olabilir. Özellikle erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden birisi prostat kanseridir. Bunun için yapılan radikal prostatektomi denilen cerrahi tedavi ve radyoterapi, idrar tutamama ve ereksiyon problemlerine neden olabilir. Araştırmalara göre, bu tedaviyi alan hastaların yüzde 40-50’sinde ereksiyon eskisi gibi oluşmayabilir. Günümüzde cerrahi teknikler çok gelişti. Bunlardan bir tanesi de robotik cerrahi. Ancak prostatın sinirlere çok yakın olması nedeniyle etkilenebilir. Bağırsak ameliyatları ile organ çıkartılmasını gerektirecek kapsamlı ameliyatlar da cinsel fonksiyon üzerinde olumsuz etki yaratabilir.
5 4