Zaman zaman çalışmayan, üretmeyen sadece eğlenceye ve cinsel yaşama odaklanan bir model anlayışını savunan Amerikan sinemasının dünyayı etkisi altına almasıyla birlikte; iyice yayılan ve kendine her geçen gün daha çok taraftar bulan hedonist yaşam tarzı, özellikle ülkemizde ideali olmayan ve sorunlu gençleri tehdit etmektedir.

Yunanca 'hedone' haz ve zevk demektir. 'Hedonizm' kelime anlamıyla "hazcılık, haz alma" anlamına gelen, en üstün iyiliğin haz olduğunu ileri süren bir öğretidir. 'Cinsel hedonizm' ise nefsin egemenliğidir. Yaşamın anlamını cinsel hazda bulan dünya görüşüdür. Cinsel hazza teslim olmuşluk kültü, bir değersizlik, giderek cinsel iştahı azgınlaştıran bir davranış bozukluğudur.
8 2

Dört bin yıllık düşünce tarihine baktığımızda eski Yunan'da iki önemli hazcı kuram ortaya atılmıştır: Yazılı tarihte ilk defa haz peşinde koşmayı insanın tek amacı olarak tanımlayan Sokrates'in öğrencisi Aristippos'tur. Hazcılığın kurucusu sayılır. Bireycidir. Topluma değer vermez. Her davranışın nedeni mutlu olma isteğidir. Bu nedenle yaşama sanatının büyük ustası olarak anılmıştır.

Hazcılığı devam ettiren diğer bir düşünür Epikuros'tur. Tinsel hazları duyusal hazların üstünde görür. Çünkü tinsel hazlar gelip geçici olmayan hazlardır. Mutlu bir yaşamın amacı, vücudun sağlığıyla ruhun rahatlığını aramayı öğrenmektir. Bu bağlamda, mutluluğun en yüce iyi olduğu konusunda Aristo ile hemfikir olan Epikuros, mutluluğun zevksiz elde edilemeyeceğini savunarak Aristo'dan ayrılır.
8 3

19. yüzyıl İngiltere'sinde, 'mutluluk faydadadır' diyen J. Stuart Mill ve 'en üstün iyi, faydadadır. İyiyi kötüden ayıracak ölçü, fayda ölçüsüdür' diyen Jeremy Bentham, gibi düşünürlerde, 'sürekli fayda, geçici faydadan iyidir' noktasında tarif bulan 'faydacılık,' geçici olmayan hazları mutluluğun amacı gören hazcılık ile örtüşmüştür.

Daha sonra, cinsel hazzı ve doyumu, bedensel acı ve en güçlü duygu olan ruhsal acıyla birlikte ele alarak, Eros'u ve Doğa'yı uzlaştırmak isteyen Marquis de Sade, 'kötülük ve suç her çeşit zevkin kaynağıdır' diyerek, ahlaksal değerleri eleştirip bunları cinsel hazcılık anlayışı çerçevesinde değerlendirmiş ve cinselliği, insanları tanımanın en kesin yolu olarak görmüştür.

Günümüzde insanın varoluş amacı olan zevklerin tatmin edilmeyip bastırılması sonucu ruhsal rahatsızlıkların meydana gelebileceğini savunan ve hazcılığın sözde bilimsel kaynağını oluşturan ise 'S.Freud' olmuştur.
8 4

Her şeyde haz almayı ön planda tutan ve sadece eğlenceye dayalı bir hayat tarzını benimseyen hedonistler, cinsel yaşamlarında da anlık zevkleri uzun vadeli mutluluklara tercih ederler. İnsanın varoluş amacını arzuların tatmininde arayanlar, arzuların en zirvesi olan cinsellikte de sınırsız özgürlüğü seçtiler.

Peki gerçekte cinsel özgürlüğün sınırsızca yaşanması mümkün mü? Hayır.

Çünkü sınırsız cinsellik, cinsel doyum eşiğini yükseltir ve zamanla öpüşerek bile orgazm olan hedonistler, kokain almadan orgazma ulaşılamaz hale gelirler. Cinsel beklenti düzeyi yükselen bu insanlarda aile bağları zayıflar. Aile sadakatine uymayan eylemler başlar. Aile parçalanmaya başlar.
8 5