Aşka bağımlı olan kişilerde evlilik, bağlayıcı bir unsur olmuyor. Çünkü patolojik aşkta mantık yok! Kişi, bazen kendi kendine ya da gittiği hekime yakınıyor: “’Bağımlısı olduğum kişi öyle çok yakışıklı bir adam ya da çok güzel bir kadın değil. Ama onu düşünmeden yapamıyorum, kendimi mahvediyorum’ diyor.

Burada kişinin kendisine mantıklı davranamıyorum diye kızmaması gerekiyor. Kendisine kızdığı sürece kendisini yok ediyor. Bağımlısı olduğu kişiyi sürekli düşündüğü sürece o kişinin değeri artıyor. Değeri arttıkça da bağımlı kişi, kendisine değer vermiyor. Bu durumda tam bir kısırdöngü ortaya çıkıyor.”
12 8

• Aşk bağımlıları daha çok kendi isteğiyle hekime başvurur. Ancak tedavilerin süresi birbirinden farklıdır. Çok kısa da çok uzun da sürebilir. Altta yatan duruma çok bağlıdır.


• Kişinin hayatında başka hiçbir şey yoksa, sadece bir kişiyle ilişkisi varsa, hayatta kendisini değerli hissedebileceği hiçbir şey yoksa bağımlılıktan kurtulması daha zor olabiliyor. 


• Bağımlılığın sona erebilmesi için kişinin değişmesi gerekiyor. Kendini değiştirmediği sürece bağımlılıktan kurtulması mümkün olamıyor.


• Aşk bağımlılığında kişi onu düşünmemem gerekiyor dese bile düşünüyor.


• Bağımlılığın oluştuğu ilişkiler tam yaşanmamış ilişkilerdir. Yarıda kalmış ilişkilerdir. Eğer kişi bağımlı olduğu kişiyle evlenirse bağımlılık biter. 

12 9

• Bağımlılıktan kurtulmak için kişinin ilişkiyi sonuna kadar yaşaması gerekiyor. Zararını da yararını da görmesi, kendisine değişebilmek için bir fırsat vermesi anlamına gelebiliyor. 


• Bu derdin çaresinde suçluluk duygularından, kendine yönelik acımasızca eleştirilerden uzak durmak gerekiyor. Kişinin kendine değer vermeyi ve bir birey olmayı öğrenmesi gerekiyor.


• Arkadaşlara önemli görevler düşüyor. Ama arkadaşları bağımlı kişileri psikolojik olarak rahatlatmak amacıyla uzun uzun dinlememelidir. Bağımlı kişi, bu durumda rahatlamanın ardından tekrar sıkılıyor, arkadaşlarına koşuyor, bir kısır döngü oluşuyor. Oysa sıkıntı dozu arttıkça kişinin bağımlılığı bırakma yolunda eyleme girmesi gerekiyor. 

12 10

• Aşk bağımlılarını tamamen yalnız bırakmak da doğru değil.


• Bağımlılar sürekli bağımlı oldukları kişiyi anlatarak çevrelerindeki insanları da bıktırıyorlar. Bu kişilere örneğin günde sadece yarım saat o kişi anlatma izni verilmeli. Bütün gün anlatmasına izin vermek doğru değil. 


• Aşk bağımlılığı tıpkı mevsimlere benzer. Kışın da güneş açar, ama üç gün sonra yeniden kış olur. Eğer bağımlılar tedavi olurlarsa yaz mevsimi gelebilir.
12 11