‘Bünyem, yüksek tansiyona alışmış’ deyip hipertansiyonu ciddiye almamak yapılan en büyük hatalardan biri. Kan basıncı yüksekliğini sadece strese (gerginliğe) bağlayıp tansiyon ilacı kullanmamak, ‘Ben tansiyonumun yükseldiğini hissediyorum’ deyip yakınma olmayan zamanlarda kan basıncını ölçtürmemek de hastaların yaptıkları diğer önemli hatalardan. Oysa ki hipertansiyon sinsi bir hastalık. Kişi kendini iyi hissetse bile, yüksek tansiyon damarlardaki harabiyetini sürdürüyor.
10 2

Sadece büyük tansiyonla ilgilenmek de hastalar tarafından sıkça yapılan bir başka hata. Yapılan araştırmalar küçük tansiyon kontrol altına alınmadığında damar harabiyeti riskinin devam ettiğini gösteriyor. Bazı kişilerde sadece küçük tansiyonun yüksek olduğu ve bu kişilerin tedavi altına alınması gerektiği unutulmamalı. Özellikle kalp damarları, küçük tansiyon varlığında yüksek basınca maruz kalıyor.
10 3

Hipertansiyon tedavisinin bitkisel ilaçlar ile sarımsakla yapılması ve tansiyon düşürücü ilaç kullanımından kaçınılması da yapılan hatalar arasında. Piyasada mevcut bitkisel ilaçlar Tarım Bakanlığı onaylı olup, çoğunluğu uyarıcı afrodizyak maddeler içeriyor. Bu ilaçlar tansiyon yükselmesine yol açabiliyor. Limon ve sarımsak kullanımının tansiyon düşürmedeki rolü minimal olup, tek başına yüksek tansiyon tedavisinde kullanılmıyor. Ancak sarımsak ve limon diyetin bir parçası olabilir. Sakinleştirici ilaçlar kişilerin stresini azaltarak tansiyon dengelenmesine katkıda bulunabiliyor. Bu ilaçların tek başına kullanılması ancak nadir vakalarda tansiyon kontrolü sağlayabiliyor.
10 4

Her kan basıncı yüksekliğinde dil altı hapı çiğnenmemeli. Dil altı hapının sadece baş ağrısı, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi şikayetlerin geliştiği ve sıklıkla büyük tansiyonun 180 değerini aştığı acil durumlarda kullanılması gerekiyor. Aksi halde dilaltı ilacı kan basıncını hızla ve kontrolsüz düşürerek felç, kalp krizi ve ölüm gibi istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Dilaltının evde kullanımı doktor önermediği sürece tercih edilmemeli.
10 5