Tavanızı ısıtın, lezzetinizi arttırın!

Yemeklerinizi fırına koymadan önce fırınınızı önceden ayarlarsanız hem zamandan, hem de yemeğin lezzetinden şikayetçi olmayacaksınız. Eski tariflerde her zaman hatırlatılan bu madde artık söylenmiyor. Ama siz sakın unutmayın: Tavanızı ısıtın! Tarifte soğuk denmediği sürece, siz yağınızı tavaya koyduğunuzda ya da tavayı ocağa koyduğunuzda mutlaka altını yakın. Sıcaklık her türlü yiyeceğin içerisindeki nemi serbest bırakır. Ancak sıcak tava yiyeceğin etrafına bir anlık kilit yaratcak, nemin ve lezzetin içeride kalmasını sağlayacak. Tavaya yiyeceğinizi attığınızda o 'cız' sesini duymalısınız. Fakat fazlası da zarar! Yiyecekleriniz yanabilir! Sakın ama sakın yağın kızgınlığını kontrol etmek için içerisine bir damla su damlatmayın!
7 3


Karıştırmayı bırakın!

Yemek yapmak da normal hayatta olduğu gibi basit durumlarda bile problem çıkarabilir. Kızgın tava ya da gril minimal süreler yiyeceği pişirmeye yeterlidir. Fakat heyecanlı aşçılar sürekli ters düz ederk kendilerini meşgul gösterirler. Siz böyle yapmayın! Spatulayı, kaşığı, eldivenleri kısacası elinizde ne varsa bırakın ve yemeği bekleyin. Sabredin. Ama başından ayrılmayın ve arada kontrol edin. Bu kontroller ne kadar sıklaşırsa, yemeğiniz o kadar geç ve renksiz pişer!
7 4


Kendi yemeğinizi tatmaya korkmayın!

Yemeğinizi yaparken tatmak mutlaka gereklidir. Unutmayın tadılmadan yapılan yemek, bakılmadan çizilen resme benzer. Sunum tabiki önemlidir, fakat lezzeti için daha pişerken tatmaya başlayın!
7 5


Tarife gözleriniz kapalı inanmayın!

Tarif sizin izleyeceğiniz yolu gösterir ve mutlaka sonu varacağınız yere ulaştırır. İyi bir şeydir, fakat mutfaktayken iyi olan bazı şeyler bile sizin işinizi zorlaştırabilir. 'Kafanızı kullanın!' Aynı yemeği pişirmek, aynı matematik sorusunu çözmek gibi değildir. Yemeği fırında pişirmiyorsanız, tarifiniz ve gerçekçiliğiniz arasında dengeyi korumalısınız. Çünkü çoğu zaman damağınız ve gözünüz ne kadar pişeceğine karar verir.
7 6