Derin bir nefes alın

Sinirinizi kontrol etmek o kadar da kolay değil ancak kötü giden şeyleri söyleme hakkınız var. Yapmanız gereken sadece doğru yolu bulmak.

Mesela hata sizdeyse pişman olduğunuzu söyleyin veya yanlış anladığını anlatın. Siz hatanızı kabul ettiğiniz zaman o da kendi hatalarını kabul etmeye başlayacak.

İlişkilerdeki bu hiç bir şeyi kabul etmeme ve özür dilememe egosu yüzünden, birbirini çok seven kişiler bile ayrılıyor.

Hatanızı kabul edip, küçük bir af dileseniz ne kaybedeceksiniz ki!

Sıcağı sıcağına konuşmayın

Tartışmanın hemen arkasından konuşmaya çalışmak yanlış bir yol. Çünkü bir taraf her zaman daha sinirli oluyor. Olayın yatışmasını bekleyin.

Diyelim ki sabah kahvaltıda büyük bir tartışma yaşadınız, onunla akşam yemeği için dışarda buluşmayı teklif edin.

Dışarda buluşmak sizin için değişiklik olacak ve iki tarafında sinirleri yatışacağından, çözüme ulaşılabilecek.

İçinizi kağıda dökün

Sinirlenme ve öfkelenme anında, içinizdeki her şeyi partnerinize sölemek, dönüşü olmayan bir ayrılığa yol açabilir.

İnsanlar sinirliyken düşünmeden konuşurlar ve ilk amaç karşıdaki kişinin kalbini kırmak, canını yakmaktır.

Düşünmeden, sinirle ağızdan çıkan cümleler, her şey iyi olduktan sonra bile gün yüzüne çıkar ve dil yarası geçmez denildiği gibi hiç unutulmaz.

Partnerinizin neden mutsuz olduğunu anlayın

Sizin için küçük görünen problemler, partneriniz için büyük bir sorun oluşturmuş olabilir.

Partneriniz para sıkıntıları, ailevi meseleler yüzünden mutsuz olabilir. Bu durum onu gerginleştiriyor ve siz de üstüne geldikçe tartışmaya çıkıyor olabilir.

Onunla ilgilenin. Şevkat gösterin. Derdini dinleyin. Problemin temeline inemezseniz çözüme ulaşamazsınız. Sizin ciddiye almadan söylediğiniz bir cümleyi bile yanlış anlayıp, kırılmış olabilir.

Sürekli sorun, üzgünlüğünün, mutsuzluğunun sebeplerini bulmaya çalışın.