Normal şartlarda beyne tokuk sinyali gönderen ve kilo vermeye yardımcı olan leptin hormonu, fazla işlenmiş ve şekerli gıdalar nediniyle fazla salınıma başlar ve bu da beynimize tokluk sinyali göndermeye engel our.

Bu yüzden şekerli, fruktoz içeren ve işlenmiş gıdaları yedikçe yemek istersiniz. Fazla meyve tüketimi bile bu duruma sebebiyet verir ve karaciğerde yağa dönüşümeye başlar. Ne kadar fazla yağ ve fruktoz alırsanız, leptin üretimizin o kadar fazla olur. Çünkü yağ, leptin üretme konusunda oldukça ustadır.

Leptin bu durumda beyne tokluk sinyalleri gitmesini önler ve yemeğe devam edersiniz ki, haliyle bu da sizin kilo vermenizi önler.
7 2

Kortizol stres hormonu olarak da bilinir. Kilo vermek isteyen kadınların düşmanı olan bu hormonu kontrol altında tutmanız gerekiyor.

Kortizol yükseldiğinde uzun süreli yağ depolama meydana gelir ve bur durum şekere dönüşümü tetikler. Vücutta bu şekilde sürekli yağ depolar.

Bu duruma sebebiyet vermemek için stresi kesinlikle azaltmanız gerekiyor. Ancak bu şekilde bu yağ depolayıcı hormonu dizginleyebilirisiniz. Geceleri çok düşük seviyede salgılanan kortizol, rahat bir uyku çekmemizdeki en önemli faktörlerden biri. Akşam saatlerinde stres veya endişe yaşanması halinde kortizol seviyeniz düşmek bilmez ve uyuyamazsınız. Yatmadan önce telefon ve sosyal medyadan uzak durun, gece geç saatte yemek yemeyin, mükemmellik hastası olmayın.
7 3

Östrojen kadınları kadın yapan hormon olmasına rağmen, aslında en zahmetli hormonlardan biri… Normal seviyelerde olan östrojen aslında insülin üretimini ve kan şekerini iyi şekilde dengelerken fazla östrojen salınımında kilo artışları kaçınılmaz olur.

Peki östrojen düzeylerini nasıl dengelersiniz? Et, östrojenin seviyelerinin artmasının en başlıca nedeni. Eğer etten vazgeçemiyorsanız daha fazla lif almalısınız.

Araştırmalar vejetaryanların iki kat daha fazla lif aldığını ortaya koymakta. Lif vücudumuzun düzende kalmasına yardımcı olur ve daha az yemek yememizi sağlar.
7 4

Her gün pestisitler, herbisitler, genetiği değiştirilmiş gıdalar,et ve sentetik hormonlar dahil toksinleriniz şaşırtıcı durumlarl akarşı karşıya kalır. Toksinler yüz kremleri, reçeteli ilaçlar, işlenmiş gıdalar, ruj, ton balığı, kutuların vidaları ve nefes aldığınız hava da bile var.

Vücuda bu tür tarım ilaçlarının, plastiğin ve endüstriel kimyasalların alımı durumunda toksinlerin bir çok tipi östrojen gibi davranır. Uzmanlar bu toksinlere maruz kalan kız çocuklarının daha önce ergenliğe girdiğini, erkek çocuklarında memelerde büyüme gibi kadınsı özellikler sergiledi konusunda uyarıyor. Xeno-östrojenler adı verilen bu toksinler meme ve yumurtalık kanserleri ve endometris gibi östrojen odaklı hastalıklara yakalanma riskini çoğaltıyor.

Bu sahte östrojen vücudunuzdaki testostereon hormonunun dengesi için hayati önem taşımakta. Testostereon metabolizmayı destekler ve kas gelişimi için katkı sağlar. Bildiğimiz gibi östrojen de insülin duyarsızlığını yükseltir. İsveçli bilim adamlarının yaptığı son çalışmalarda bu dengeyinin kurulmaması halinde bu sorunlarla karşılaşan insanların sayısının hızla arttığını gözlemledi...
7 5