Charles James'in moda meraklısı müritlerinin onun tasarımlarına ödedikleri ücretler, onları 19.yy'ın soyluları gibi gösteren şaşalı elbiselerin yanında lafı edilmeyecek kadar cuzi miktarlardı.

James'in elbiselerinden birini giyebilmek için belli bir zevke , asalete ve her şeyin ötesinde önemli bir sosyal profile sahip olmalıydınız.

James'in müşterileri elbiselere kumaş parçaları gibi değil, değerli birer mücevher gibi dikkatlice davranır ve Charles James'le sanki Tanrı'yla konuşur gibi konuşurlardı.

Charles James'in en önemli tasarımlarının bir çoğu Amerika'nın en güçlü ailelerinden medya devi Hearsts ailesi için yapılmıştı.

Austine Hearst, ince kusursuz fiziğinin ve asil duruşunun da etkisiyle tasarımcı James'in zevkle kıyafet diktiği müşterilerinden biriydi.

İpek ve kabartmalı ipek damasko kumaştan dikilen, Kelebek elbise Austine Heart'in kıyafet koleksiyonunda bulunan nadide parçalardan biri.

Austine'in kişisel koleksiyonunda bulunan diğer muhteşem elbise ise , James'in unutulmaz Dört Yapraklı Yonca modeli kıyafetı.

30 kalıptan oluşan elbise dört yapraklı yonca ismini dört köşeye doğru açılan eteğinden dolayı alıyor ve büyük beğeni topluyor.

Modanın dev isimlerinde Dior, Charles James'in Dört Yapraklı Yonca tasarımından esinlenerek, 2009 yılında sonbahar-kış kreasyonunda James'in tasarımına yer verdi.

Yonca gece elbisesini kendi tarzında yorumlayan Dior, James'in moda dünyasının öncülerinden olduğunu kanıtlamış oldu.

Met sergisi James'in kariyerinin panoramik bir tablosuysa, Menil Koleksiyonu şovu ancak, o tablodaki küçük bir detay olabilir.

Menil Koleksiyonu, James'in patronları Jhon ve Dominique de Menil ile nasıl anlaştığını da gözler önüne seriyor. James, Dominique için etkileyici bir palto, gündelik kıyafetler ve gece kıyafetleri koleksiyonu hazırladı.

James'in Menil ailesi için yaptığı en önemli tasarımlardan biri de hiç şüphesiz 1950 yılında oturdukları, Houston'un büyük Nehir meşelerinin bulunduğu arazideki Philip Johnson evinin iç döşemeleriydi. James kapıları fuşya kadife kumaşla kaplamış ve duvarları zengin karamel rengine boyamış.

Mobilyalarda ise Rococo, Barok ve Gotik tarzları birleştirerek, hatta bazı parçaları kendisi tasarlayarak döşemeleri tamamlamış ve ağırbaşlı bir hava yaratmıştır.