ABD'de yapılan bir araştırma, girişimcilerin yüzde 35’inin disleksik olduğunu ortaya koyuyor. Disleksi dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğu. Ancak bu kişilerin zeka düzeylerinde bir sorun olduğu anlamına gelmiyor. Hatta zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülebiliyor. Disleksililer zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi özel yeteneklere de sahip olabilirler. Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları ve sanatçılardır: Albert Eistein, Leonardo da Vinci, Pablo Picasso ,Tom Crouse, Mickey Mouse ve işadamı Richard Bronsan gibi.

Schizophrenia Research Journal'de yayımlanan bir araştırmaya göre, yetişkinlik döneminde şizofreniye yakalanan insanların yüzde 50,6’sının çocukluklarında kedi besledikleri belirtiliyor.

2013 yılında yapılan bir araştırma, kel erkeklerin kalp hastalığına yakalanma riskinin, diğer insanlara oranla yüzde 32 daha fazla olduğunu gösteriyor.

”The Name Experiment” (“İsim Deneyi”) adındaki bir araştırma, isimlerin farklı çekicilik seviyeleri olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, kadınlara göre Thomas, Peter ve George gibi isimler, çekiciliği düşük isimler. Ryan, James ve Jack gibi isimler ise en çekici bulunanlar. Erkeklerin en seksi bulduğu kadın isimleri ise Sophie, Rachel ve Olivia. Helen, Jane ve Ann isimleri ise erkekler tarafından itici olarak nitelendiriliyor.