Londra'ya kadar gitmişken civar köyleri gezmemek olmaz.

17. yüzyılda bal rengi taşlarla inşa edilmiş tarihi evleriyle ve doğasıyla bir ressamın elinden çıkmış gibi bir görüntüye sahip bu İngiliz köyü, masallar diyarındaymışsınız gibi hissettiriyor.

1970'lerin sonlarında Norveç'in en güzel kasabası seçilen bu balıkçı kasabası, kış aylarında ayrı, yaz aylarında ayrı bir güzellik sunar.

Kışın kuzey ışıklarını seyrederken yazın da gece yarısı güneşine şahit olursunuz.

Edinburgh'un doğusunda bulunan East Lothian'da bulunan kiliseler ve kaleler tarihi yeniden yaşatıyor.

Dublin'den arabayla bir saatten kısa bir sürede ulaşabileceğniz Glemdalough göllerin yanında bir vadide yer alır.

Oradaki kuleleri gezmek özellikle tarihe ve mimariye meraklı olanlar için büyük bir zevk olacaktır.