Bu çalışmaya göre cinsiyetlere verilmiş geleneksel roller, yataktaki erkek egemenliği hem kadınlar hem de erkeklerin yatakta kendine güvenini zedeliyor.

Cinsiyetlere atfedilmiş bu geleneksel roller yeni nesile göre yatak odasını daha az güvenli bir yer haline getiriyor.

Yaşları 18 ile 29 arasında değişen 357 kadın ve erkek üzerinde yapılan bu araştırmada aktif bir cinsel hayatı olan heteroseksüel bireyler yer aldı.

Çalışmanın başkanlığını yürüten Lisa Rosenthal ve ekibi araştırmaya katılan adayların soruları yalnızca kendilerinin bulunduğu özel bir odada cevaplamasını istedi.

Araştırma çin düzenlenen bu odaya bir kase içinde üzerinde "Lütfen kendinizi ve partnerinizi koruyun. Lütfen bir adet alınız. Bayan prezervatifi." yazan prezervatifler bırakıldı.

Yapılan ankette katılımcılara seks konusunda kendilerine ne kadar güvendikleri ve seks için ilk adımı atıp atmadıkları hakkında bazı sorular soruldu.

Alınan yanıtlar sonucunda sekste geleneksel cinsiyet rollerini benimsemiş katılımcıların yatak odasında kendilerine güvenmediklerini söyleyip, kasede bulunan prezervatiflerden almadan dışarı çıktıkları saptanıyor.

Eğer erkekler yatakta baskın tarafın erkekler olması gerektiğine inanıyor olsaydı, bu konularda açık bir şekilde konuşacak cesareti kendilerinde bulamazlardı.

Cinsellik ve korunma hakkında partnerleriyle iletişime geçebilen erkekler yataktaki baskın karakterin yalnızca "erkek" tarafı olmasını doğru bulmuyor.

Seks konusunda geleneksel cinsiyet rollerine bağlı kalan kişiler, araştırma sonucunda bedava dağıtılan kadın prezarvetiflerine de ilgi göstermediler.

Çünkü bu korunma tekniği kadın merkezli bir yöntem ve sekse erkeğin egemen olması gibi geleneksel bir normu ve inanışı zedeliyor.

Araştırmaya katılan kadın katılımcılar erkeklere göre yatakta baskın tarafın "erkekler" olması gerektiğini daha az düşünüyor.