Bağırsaklardaki bakterilerin inanılmaz gücü!

Prof. Dr. Hakan Alagözlü, bağırsakta yaşayan bakterilerin gücü hakkında ilginç bilgiler veriyor. İşte bakterilerin miktarı, kilo artışına ve beynimize olan etkileri...

Medical Park Ankara Hastanesi, Gastroenteroloji Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Hakan Alagözlü’nün açıklamasına göre, insan vücudunda 100 trilyon hücre bulunduğu tahmin ediliyor. Bunun 10 misli fazlası kadar da yararlı bakterilerimiz var. Vücudun deri, ağız, vajina, bağırsaklar gibi çeşitli bölgelerinde yerleşmiş bu bakterilere o bölgenin “florası”, yeni adıyla “mikrobiyota”sı deniyor. Bağırsak mikrobiyotamız ise 2 kilo ağırlığında ve hem işlevi hem de ağırlığı nedeniyle artık bir organ olarak kabul ediliyor. Alagözlü, bağırsak bakterilerinin sağlığımız üzerindeki büyük gücünü şöyle açıklıyor:
8 1
Bakterilerin işlevi Bağırsak mikrobiyotasında en azından bin farklı türden bakteri bulunuyor. Bu bakteriler bebeğin dünyaya gelişinin üçüncü gününden itibaren oluşmaya başlıyor. Mide ve ince bağırsaklar tarafından sindirilemeyen besinlerin sindirimine yardım eden, B ve K vitaminlerinin yapımını sağlayan, hastalık yapabilecek bakterilerin yerleşmesine mani olan bu bakterilerin en önemli özelliği ise bağırsak duvarında bir bariyer vazifesi görmesi. Bağırsak mikrobiyatasının vücudumuzda bir conta görevi bulunuyor.
8 2
Sızdıran bağırsak sendromu “Bağırsak epiteli normalde zararlı mikropların toksik maddelerini geçirmez. Bunda bağırsakta probiyotik dediğimiz dost bakterilerin rolü vardır ve probiyotikler bağırsak sızdırmazlığını sağlayarak bir conta görevi yaparlar. Floradaki en ufak bir bozulma veya zayıflama ise bağırsaktaki bu zararlıların kan dolaşı¬mına karışmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur. Buna sızdıran bağırsak sendromu diyoruz. Sızdıran bağırsak sendromun şeker hastalığı, karaciğer yağlanması gibi metobolik hastalıkla başta olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa neden olur.”
8 3
Antibiyotik iyi bakterileri öldürünce kilo artar “Antibiyotiklerin, bağırsak florasını bozarak kilo aldırıcı özelliği mevcut. Bu nedenle gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak gerekiyor. Antibiyotiklerin, öldürmesi gereken zararlı bakterileri öldürürken bağırsaktaki iyi bakteriler de ölüyor. O nedenle antibiyotik bitiminden sonra probiyotik destekleriyle bağırsak mikrobiyotasını eski haline döndürmek gerekiyor. Eğer antibiyotik kullanacaksak da "akılcı ilaç" uygulamasının gereklerini yerine getirmeliyiz.”
8 4