Mayo Clinic nefrologları, vücudun ürettiği ilk böbrek taşı ile kronik böbrek yetmezliği arasındaki ilişkiyi inceledi. Dr. William Haley ve Dr. Andrew Rule tarafından yönetilen bir Mayo Clinic araştırma ve analiz ekibi, 384 kişilik ilk kez böbrek taşı oluşmuş olan bireylerden oluşan grubu; oluşma zamanını takiben üç ay sonra incelemeye aldı. Daha önce hiç böbrek taşı sorunu yaşamamış olan kontrol grubu ile karşılaştırılan bu grupta, hem idrar proteinlerine hem de kandaki işaretçi olan sistatin C molekülüne daha yüksek oranda rastlandığı kaydedildi.
7 2
Bu iki gösterge de tıbbi olarak kronik böbrek yetmezliği veya hastalığına karşı daha yüksek risk altında olduğunu belirten işaretler olarak tanımlanıyor. Mayo Clinic Proceedings‘de yayımlanan çalışmada, araştırmacılar bireyin ilk böbrek taşı deneyimini takiben böbrek fonksiyonlarında sürekli ve tutarlı bir düşüş gerçekleştiğini tespit ettiklerini duyurdu.
7 3
Araştırmacılardan Dr. Rule’a göre, diğer risk faktörlerinin de hesaba katılması dahi -ki bunların içinde idrardaki kimyasallar ve biyolojik atıklar, hipertansiyon hatta obezite de bulunuyor- medikal öyküsünde (bireyin hastalık geçmişinde bulunması) böbrek taşı bulunanların anormal böbrek fonksiyonları olduğunu ve de bu iki koşul arasında açık bir ilişki olduğunu keşfetmeye engel olamadı.
7 4
Araştırmanın böyle bir veriye ulaşmış olması, böbrek taşı sorununun çözümünün ötesinde, iyileşme sürecini takiben medikal olarak böbrek fonksiyonlarının da izlenmesi gerektiği gerçeğini ortaya çıkardı. Bununla birlikte, devam araştırmaları ile uzun vadeli böbrek tedavilerinin ve ilaçlarının dizayn edilmesi planlanıyor. Yakın bir gelecekte böbrek taşı tedavisi, yalnızca taşın atılmasından daha uzun süreyi ve daha detaylı bir terapiyi kapsayabilir.
7 5