Karpuz, lezzetli olmasının yanı sıra serinletici etkisiyle yaz aylarının en favori meyvelerinden biri. Üstelik yüzde 92’si sudan oluşan karpuz vücudumuzun sıvı ihtiyacını karşılarken, yüksek miktarda içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde kalp sağlığını korumadan kas ağrılarına, cildi gençleştirmeden saçları güçlendirmeye kadar pek çok fayda sağlıyor. Düşük kalorili olmasının yanı sıra tok tutan özelliğe sahip olduğu için zayıflamaya da yardımcı oluyor.

13 2

Ancak dikkat! Şeker oranı yüksek olması nedeniyle karpuzda porsiyon miktarına mutlaka dikkat etmek gerekiyor. Özellikle insülin direnci ve diyabet sorunu olan kişilerin 2 dilimi (200 gr) aşmamaları gerekiyor. Karpuz ne kadar masum bir meyve gibi görünse de içinde meyve şekeri var. Lif oranı da düşük olduğu için glisemik indeksi yüksek bir meyve. Dolayısıyla diyabetik kişilerde bir porsiyondan fazla tüketilmesi kan şekerinin hızla yükselmesine yol açıyor. Karpuz tüketirken yanında bir dilim peynir gibi bir protein kaynağı tüketmek ise kan şekeri dengesinin daha kolay kontrol edilmesini sağlıyor.

13 3

Karpuzu 3 Günden Fazla Bekletirseniz...

Ara öğünü tercih ederseniz karpuzu yemeklerden en erken 2 saat sonra tüketin.  Bu hem kan şekerinin dengeli seyretmesini, hem de sindirim sistemine aşırı yüklenmeyi engelliyor. Yemekle berber tüketecekseniz o öğünde ekmeği azaltın. Çünkü her 2 besin de karbonhidrat grubuna girdiği için aynı öğünde tüketilmeleri yemeğin karbonhidrat yükünü arttırıyor, bunun sonucunda da kilo kontrolünü güçleştiriyor. 

13 4

Karpuz fazla olgunlaştıkça orta kısımlarında bozulmalar ve çürümeler başlıyor. Kesildiğinde kötü koku veya ekşi bir tat hissederseniz asla yemeyin. Su içeriği yüksek, asit seviyesi düşük olduğu için kolay bozulan bir meyve. Bu nedenle kestikten sonra buzdolabında 3 günden fazla saklamayın. Karpuzun çekirdeği sindirilemediği için fazla tüketmemenizde fayda var, çekirdeğinin kabuklarını çıkartıp yiyebilirsiniz.

13 5