Günlük ne kadar Omega-3 alınmalı? Günlük Omega-3 alımı 1-3 gram olmalı. Gençler, yaşlılar ve çocuklar için bu miktar aynı. Ancak gebelik döneminde olan annelere hamileliğin ilk yarısında günde bir tablet ikinci yarısında ise iki tablet önerilir. Tabi bu konuda doktor tavsiyesine başvurmak doğru bir yöntem olabilir. Tek başına Omega-3 takviyesi yetmez! Vücut, besinlerden alınan Omega-3’ü, takviye olarak alınan Omega-3’den daha fazla kullanır. Haftada 2-3 kez balık tüketen bir bireyin, bugünlerde birer gram Omega-3 aldığı söylenebilir. Öncelik olarak Omega-3, besinlerden alınmalıdır. Ancak özel bir sağlık durumu varsa takviye olarak Omega-3 kullanılabilir.
8 3
Kimler Omega-3 takviyesi alabilir? Kardiyovasküler problemi olan bireyler, hamilelik dönemindeki ve menopoz dönemine girmiş kadınlar, kolesterol seviyesi yüksek, depresyon eğilimi olan bireyler, yoğun sınav dönemlerinde olan okul çağı ve ergenlik dönemindeki çocuklar, diyabeti olanlar Omega-3 takviyesi alabilir. Kan sulandırıcı ilaç ve aspirin kullanan bireyler ve ameliyata girecek olanlar ise Omega-3 kullanmamalıdır. Omega-3 kilo aldırır mı? Omega-3’ün vücut açısından birçok faydası olduğu vurgulanırken, genelde takviye alımının iştah açtığı ve kilo aldırdığına dair sorular akıllara gelir. Omega-3 yağ asitleri vücuttaki şekerleri yağa dönüştüren yağ asit sentez enzimini inhibe ederek (engelleyerek) yağ depolanmasını ve kilo alım riskini azaltır. 1 kapsül Omega-3 balık yağı, 10-12 kalori gibi bir enerjiye sahiptir ve kilo aldırıcı etkiye sahip değildir.
8 4
Omega-3 ölüm riskini azaltıyor! Yapılan bir araştırma, ceviz gibi bitkisel kökenli Omega-3 tüketiminin şaşırtıcı etkilerini ortaya koyuyor. PREDIMED (Prevention with Mediterranean Diet yani Akdeniz Diyeti ile Önleme ) kohortu (aynı yaş grubundaki insanlar) üzerinde yapılan çalışma ile ceviz gibi bitkisel kökenli Omega-3 tüketiminin, tüm nedenlere bağlı her türlü ölüm oranının azaltılması üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu gösteriyor. Aynı çalışma, yağlı balıktan alınan deniz ürünleri kökenli Omega-3’lerin kardiyovasküler, yani kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm riskini düşürdüğünü ortaya çıkardı. Her iki (bitkisel ve hayvansal) Omega-3 türü sinerji halinde etki gösterdiği için, bu iki türü de içeren diyetlerde toplam mortaliteye (ölüm oranı) karşı daha yüksek koruyucu etki gösteriyor. Dünya çapında beslenme üzerine gerçekleştirilen en büyük klinik çalışmalardan biri olan ve çığır açan nitelikteki PREDIMED çalışmasında elde edilen yeni bulgular, bitkisel ve deniz ürünleri kökenli olmak üzere iki türden alınan Omega-3 yağ asitlerinin yaşlı İspanyol nüfusunda mortaliteye (ölüm) karşı birbirini tamamlayıcı etkiye sahip olduğunu ortaya koydu.
8 5
7 binden fazla katılımcı, 6 yıl takip edildi Çalışmanın birinci yazarı Obezitenin Fizyopatolojisi ve Beslenme Biomedikal Araştırma Merkezinden (Biomedical Research Centre in Physiopathology of Obesity and Nutrition -CIBERobn) Dr. Aleix Sala, "7.000’den fazla PREDIMED katılımcısını ortalama 6 yıllık süreyle takip ettik. Günde bir avuç ceviz yiyerek kolaylıkla karşılanabilecek olan günlük enerjisinin yüzde 0.7’sini bitkisel kökenli Omega-3’lerden alması yönündeki tavsiyeye uyan kişilerin, daha az miktarda bitkisel kökenli Omega-3 tüketenlere kıyasla mortaliteye karşı korunup korunmadığını araştırdık” dedi. Enerjinin en az yüzde 0.7’sini bitkisel kökenli Omega-3’lerden karşılamak, sağlıklı olmak için genellikle tavsiye ediliyor. Araştırma bulguları, deniz ürünleri kökenli Omega-3’ler halihazırda tüketiliyorsa, bitkisel kökenli omega-3’lerin kardiyovasküler hastalığa karşı korumayı artırdığını göstermese de, toplam mortalite riskini yüzde 28 oranında azaltıyor.Araştırmacılar, Akdeniz bölgesinde alışılageldiği üzere, katılımcıların beslenmesinde bitkisel kökenli Omega-3’lerin katkısının esas olarak ceviz tüketiminden sağlandığını belirtiyor. Çalışmanın sonuçları Amerikan Kalp Derneği Dergisinde yayımlandı.
8 6