Sumak kansere, kalp hastalıklarına ve yaşlanmaya neden olabilen serbest radikalleri etkisiz hale getiriyor. Yapılan çalışmalarda sumağın kanserli hücrelerin DNA bazlarının okside olduğu tespit edilmiştir. ‘Kansere Karşı Savunmasız Değilsin’ ve ‘Kanser İyileşir’ kitaplarının yazarı, patoloji ve fitoterapi uzmanı Dr. Elif Güveloğlu, sumağı kanser savaşçısı besinler arasında sayıyor. Sumak, DNA tamir mekanizmalarını harekete geçirerek, kanserle mücadele etmemizi sağlayan önemli bir baharat.

Ayrıca sumak, antiinflamatuvar (iltihabi reaksiyonu önleyen) diyetlere de mükemmel bir ilave olarak karşımıza çıkıyor. Sumağın diyabet hastaları üzerindeki olumlu etkileri de biliniyor. Obezite, hiperglisemi (yüksek kan şekeri), diyabeti önlemeye yardımcı oluyor. Konu üzerine yapılan bir çalışmada, 3 ay boyunca her gün sumak tüketen tip 2 diyabet hastalarında, kardiyovasküler hastalık risklerinin azaldığı gözlemlendi.

Sumağın damarları büzerek kanamayı durdurduğu, ateşi düşürdüğü, mikrop öldürücü özelliği olduğu, idrar kaçıran çocuklarda bu hastalığı giderdiği ve hazmı kolaylaştırarak ishali kestiği tespit edildi. Mide ekşimesine ve gastrite sumağın faydasının olduğu uzmanlarca belirtilmiştir. Sumak mide dostu bir ürün.

Antimikrobiyal etkisi ile gıdaların daha uzun süre saklanmasına yardımcı olan sumak, özellikle iştahsızlık problemi yaşayan bireylerde iştah açıcı etkisi ile fayda sağlıyor. Baharatların günlük tuz kullanımı yerine geçebilmeleri, faydalarını bir kat daha artırıyor. Tuz tüketiminin azaltılmasında sumaktan yararlanmak da mümkün.