Sarılmak kimi zaman özlemi sona erdirmek, bazen de yeni bir şeyi başlatmaktır. Sarılmak, karşınızdaki insanın sevincine, kimi zaman da acısına, üzüntüsüne ortak olmaktır. Sarılmak, sevginin, özlemin, samimiyetin ve pozitif enerji vermenin ifadesi. Kendimizi yalnız ve olayların altında kalıyor duygusu hissettiğimizde, sarılacak birisinin olması gücümüzü artırıyor. Ancak hepsinin amacı ortak. Sarılmak yakın olmaya duyulan bir ihtiyaç.

Yapılan araştırmalar, sarılmanın vücudumuza ve ruhumuza yararlı olduğunu söylüyor. Psikolog Virginia Satir, yaşamaya devam etmek için günde 4 kucaklaşmaya, büyüyüp gelişebilmek için de 12 kucaklaşmaya ihtiyacımız olduğunu belirtiyor. North Carolina Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, stres altındayken salgılanan kortizol hormonunun, en az 20 saniye süren bir sarılmadan sonra özellikle kadın deneklerde düştüğü görüldü. Sarılmak stres seviyesini düşürüyor ve ruh halini iyileştiriyor.

Önemseme duygusunu harekete geçiriyor Aynı araştırmanın sonuçlarına göre, sarılmak oksitosin adlı bağ kurma ve sarılma hormonu olarak da bilinen hormonu üretmemizi sağlıyor. Sevgi ve önemseme duygularını harekete geçiriyor.

Kan basıncını ve hormon seviyelerini düzenliyor Miami Medikal Okulu’nun yaptığı araştırmada da benzer sonuçlar tespit eden Tiffany Field, sarılmanın kortizol hormonunun salgılanmasını azalttığını belirtiyor. Kortizol seviyesinin düşmesi, mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin ve dopaminin daha fazla salgılanmasına sebep oluyor. Böylece, genel itibariyle daha mutlu hissetmemizi sağlıyor.