Oruç sırasında gün boyunca kan şekeri ve tansiyon düşüyor. Ayrıca vücut ısısı azalıyor, üşüme, halsizlik, baş ağrısı yaşanabiliyor. Bu nedenle mutlaka sahura kalkılmalıdır.
10 2

Su tüketimine dikkat edilmezse vücut su oranı azalarak, su-tuz dengesi bozulduğu için işte verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü, uyuklama, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon düşmesi gibi birçok sağlık problemi yaşanabilir. İftarda azar azar su içmeye başlayarak sahura kadar mutlaka günlük su ihtiyacımızı tüketmeliyiz.
10 3

Uzun süren açlık nedeniyle metabolizmanın yavaşlaması ve yetersiz sıvı alımı bazı kişilerde kabızlık sorunu ortaya çıkarabilir. Bunu önlemek için bol posalı beslenmek gerekir.

İftarda sebze ve salata tüketimine yer vermek, iftardan sonra tatlı yerine mevsim meyvelerini tercih etmek çözüm olabilir. Hatta kayısı veya erik kompostosu tüketerek hem sıvı alımı hem de posa alımı dengelenebilir. Özellikle hareketsiz kişilerin iftardan sonra yapacağı kısa yürüyüşler hem kabızlığa hem de sindirim sorunlarına iyi gelir. Özellikle uyku öncesi kafeinli içecekler tüketilmemelidir.
10 4

Ramazan ayı boyunca dengesiz ve sağlıksız beslenen kişilerde başta mide - bağırsak hastalıkları olmak üzere birçok hastalık oluşma riski de artıyor. Yemekleri küçük lokmalar halinde, iyi çiğneyerek ve yavaş yemenin henüz hazır olmayan sindirim sistemi için yardımı büyüktür.

İftarda önce çorbayla başlayıp yarım saat ara verdikten sonra ana yemeğe başlamalıyız. Ayrıca yağlı ve ağır besinler tüketilip ardından yatıldığında ciddi reflü ve mide rahatsızlıkları görülebilmektedir. Sahurda yağlı ve ağır besinler yerine daha hafif, yağ oranı düşük, günlük alınması gereken protein ihtiyacının karşılanması bakımından protein içeriği yüksek, kan şekerini hızla yükseltmeyen kompleks şekerlerden oluşan bir öğün olmalıdır.
10 5