Tüm çocukların diyabet riski kayda değer miktarlarda azalırken, kan şekeri ve insülin seviyeleri normalleşti. Tüm bunlar sadece 10 gün içerisinde gerçekleşti. Araştırmayı yapan bilim insanlarına göre, çocuklarda gözlenen bu olumlu gelişmelerin, yetişkinlerde de gözlemlenmemesi için hiçbir neden bulunmuyor.
6 2
Araştırmanın sonucu tüm kalorilerin eşit yaratılmadığını ortaya koyuyor. Bazı kaloriler diğerlerine göre daha kötü olabiliyor. Çoğu insan için şeker, bu kalori listesinin en tepesine bulunuyor. En çok tüketilen şeker de glukoz ve fruktozdan elde edilen sukroz. Dr.Lustig’e göre bu aşamada en kötü rol fruktoza düşüyor.
6 3
Daha önce yapılan araştırmaların sonucuna göre bedenimiz glukozu enerji kaynağı olarak kullanma eğiliminde. Fazlası ise kaslarda ya da karaciğerde glikojen olarak stoklanmakta. Ancak aynı durum fruktoz için geçerli değil. Çünkü fruktoz sadece karaciğerde değerlendirilebiliyor. Karaciğerin kapatisesini aşan miktarlar ise yağa dönüştürülüyor. Bu da karaciğerin yağlanmasına sebep oluyor. Daha da kötüsü, biriken yağlar dolaşım sistemine karışıyor. Bunun sonucunda da kalp krizi ve felç riski artıyor.
6 4
Şekerin ve fruktoz şurubunun işlenmesi ve üretilmesinin ucuz olmadığı zamanlarda insanlar fruktozu az miktarda ve sadece meyvelerden alabiliyordu. Bal bile arıların koruması altındaydı. Günümüzde ise kişi başına her yıl ortalama 59 kg şeker tüketiyoruz. Karaciğerimiz bu hıza adapte olabilecek seviyede değil. Araştırmacılara göre, bu durum, şekerin karaciğer üzerinde bir tsunami etkisi yaratması ile sonuçlanıyor.
6 5