Buna göre, kol sallamak yürümek için harcanan enerjiyi azaltıyor. Yapılan ölçümlerin sonucunda, kollarını sabit tutan insanların, doğal olarak kollarını sallayarak yürüyenlere göre yüzde 12 daha fazla enerji harcadığı belirlendi. Normal kol sallama işlemi de sağ bacak ileri doğru atıldığında sağ kolun geriye doğru sallanması ve tam tersinin sırası ile gerçekleşmesi anlamına geliyor. Kollarımızı sallamak daha az enerji harcamamızı nasıl sağlıyor?

Bacaklarımız ileri doğru hareketini sürdürdükçe, kollarımız pasif bir sarkaç gibi kendiliğinden sallanıyor. Doğal bir hareket meydana geliyor. Kollarımız kendiliğinden sallandığı zaman da kol kaslarının kasılıp gevşemesine gerek kalmıyor. Bu durum da enerji harcanmayarak, enerjinin vücutta saklı tutulmasına yarıyor.

Tam tersine, yürürken kolları sabit tutmaya çalışmak için bir miktar enerji harcamak gerekiyor. Araştırmacılar kol sallamayı, felçten zarar görmüş veya Parkinson hastalığına yakalanan kişilerin rehabilitasyonları sırasında, bir tedavi şekli olarak da kullanılabileceklerini keşfettiler ve etkilerini gözlemlediler. Tekrarlanan kol hareketlerinin, hastaların adımlarını daha uzun atmalarına yol açtığı ve yürüme yeteneklerini geliştirebildiği görüldü.

Ancak, yalnızca kolları sallamayınca daha fazla enerji harcıyor olmak, daha fazla kalori yakmak ve daha iyi spor yapmış olmak anlamına gelmiyor. Çünkü, The Company of Biologist‘de 2014 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre, kafa-sırt-göğüs kaslarının koordineli biçimde çalışması ile en uygun yürüme şekli haline gelen kolları sallayarak yürümenin bilinçli olarak engellenmesi sağlık sorunları yaratabilir. Kolların sallanması bilinçli olarak engellendiğinde, omurgayı zedeleyebilier ve küçük de olsa, ters bir hareketle sakatlanmaya daha müsait hale getirebilir.