Proceedings of the National Academy of Sciences bülteninde yayınlanan ve UCLA’dan Gregory Bryant’ın önderliğinde yapılan çalışma, biri konuşurken dinlediği sırada gülen kişilerin konuşmacıyla arkadaş statüsüne geçtiğini belirtiyor.

Araştırmacılar, katılımcılardan dinledikleri kişiler ile arkadaşlıklarını değerlendirmelerini istemiş. 24 farklı toplumdan gelen kişiler üzerinde yapılan çalışmada,kişilerin attığı kahkahaların akustik karakteristiği ile arkadaşlık dereceleri arasında bağlantı olduğu fark edilmiş.

Fakat kahkahanın gerçek anlamını keşfetmek için çok daha eski zamanlara yolculuk etmemiz gerekiyor. Aniden atılan kahkahalar, hayatın ilk birkaç ayında iletişimi tetikliyor. Hatta kör ve sağır çocuklar bile kahkaha atıyor. Kahkaha atmak yalnızca insanoğlunun kültürel bariyerlerini aşmakla kalmıyor, iri maymunlarda da kahkaha atma davranışı görülüyor.

Şempanze, goril gibi iri maymunlarda görülen kahkaha davranışı, oyun oynarken alınan nefeslerden gelişerek doğuyor. Hem hayvanlar hem de insanlar aleminde, kendimizi iyi hissettiğimizi ve yaptığımız şeyin hoşumuza gittiğini belirten kahkahalar iletişim kurmanın en güzel hali. Kısaca kahkahalarımız bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde karşımızdakine verdiğimiz olumlu duygusal cevap niteliği taşıyor.