Büyük Yoga Üstadı ile KARMA üzerine bir sohbet…

Şems Uzuneser

Yepyeni bir yıla girerken Karma ve Kader konularını gündeme getirmenin, geçmişe dönüp geleceği tahmin etmemize yarayacağını düşünmüyorum ama önümüzdeki yaşam dönemimizde karşılaştığımız her durumda ve olayda geçmişimizin ne kadar etkili olduğunu anlamamıza yardımcı olacağından eminim. 

Bu yüzden bu konunun uzmanı olan ve hatta “Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?” isimli bir de kitabı bulunan Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf’a bu konuda merak ettiklerimizi sordum. 

Üstadım karma nedir? Karma ve kader aynı şey midir?

Kader kelimesinin Sanskrit dilindeki karşılığı karma kelimesidir. Karma “eylem” anlamına gelir, felsefi anlamda ise “etki tepki yasasıdır”; ne ekersen onu biçersin kuralıdır. Karma yasasına göre insan yaptığı olumlu olumsuz her şeyin karşılığını görecektir. Bu anlamda karma evrensel adalet kanunudur. Böylece insan yaptığı her şeyden sorumludur. İnsanın yaptığı hiçbir şey yanına kalmaz, kişi toplumun koyduğu yasaları atlatabilir fakat evrensel karma yasasını atlatamaz. 

Peki, karma bizi nasıl etkiliyor?

Eylem şeklinde dışarı gönderdiğiniz enerji dış dünyaya çarpar ve geri teper. Bu geri tepme enerji düzeyinizi ve çakra merkezlerinizi etkiler. Bu etki çakra merkezlerinde bir değişim yaratır. Bu değişime blokaj, tıkanma veya çakra işleyişinde arıza diyoruz. Çakra merkezlerinin işleyişi de kişiyi etkiler, duygusal ve zihinsel dürtülere neden olur ve bu dürtüler eylemlere sebep olur. Yani kişisel karma her zaman çakra merkezlerindeki blokajlar aracılığı ile sizi etkiler.

Birçok inanca göre kader önceden belirlenmiştir ve değiştirilemez, bu ne kadar doğrudur?

İnsanın başına gelen her şey kendi eylemlerinin sonucudur, kimse insanın yaşamını değişmez bir şekilde önceden belirlememiştir. Eğer insanın başına gelenler önceden değişmez bir şekilde belirlenmişse o zaman insan hareketlerinden sorumlu da değildir. Bu tür inançlar sorumluluktan kaçmak için üretilmiştir. Çünkü bu tür inançlara göre insan hiçbir eyleminden sorumlu değildir.

Fakat kaderin değişmez olmasında bir gerçeklik payı da var. Kader şu anlamda değişmezdir: Eğer insan kendisini geliştirmek istemezse, tekamül etmek için çabalamazsa o zaman sadece ektiklerini biçecektir. Ve başına aynı şeyler gelecektir. Aynı hataları tekrar tekrar yapacaktır, hayatındaki hiçbir şey değişmeyecektir.

Peki, bu durumda kaderimizi biz mi çiziyoruz?

unnamed-(1).jpgBir anlamda kaderi siz çiziyorsunuz fakat çizdikten sonra kader sizi yönlendiriyor. Kaderiniz eylemlerinize bağlıdır ve yaptıklarınızın sonucudur. Kaderiniz sizin elinizdedir; çünkü icra ettiğiniz eylemler kaderinizi belirler fakat kader belirlendikten sonra sizi yönlendirir ve kontrol edemediğiniz olaylar patlak verir. 

Ayrıca kader dinamik bir olgudur statik değildir. Her an bir şeyler yapıyorsunuz, bu da kaderinizi belirliyor. Geçmişte yaptıklarınız şimdiki kaderinizi, şu an yaptıklarınız ise gelecekteki kaderinizi belirler. Yani kader dışarıdan empoze edilen, dayatılan bir şey değildir sizin yaptıklarınızla ilgilidir. 

Anlattıklarınızdan kaderin aslında bir neden/sonuç zinciri olduğunu söyleyebilir miyiz?

Yaşamda her bir olayın bir nedeni var; her bir sonuç bir nedenden doğuyor ve sonra da bu sonuç bir nedene dönüşüyor. Bir neden/sonuç zinciri var; nedenleri değiştirerek farklı sonuçlar elde edebilirsiniz. Yani başınıza gelenleri özgür iradenizle değiştirebilirsiniz.

İnsanın şu anki duygu, düşünce ve eylemleri önceki duygu düşünce ve eylemlerinin sonucudur. Gelecekte yapacağı eylemler ise şu anki eylemlerinin sonucudur. İnsanın yaşamında rastlantıya yer yoktur, sıkı bir etki/tepki, neden/sonuç silsilesi vardır. İnsanın yaşamındaki olaylar bu şekilde belirlenmiştir yani daha önceki eylemleri şimdikileri belirler. 

O zaman, tesadüf ya da şans yok mu aslında?

Evrende tesadüf veya şans denen bir şey yok. Evrensel Bilinç kumar oynamaz ve işi şansa bırakmaz. Tesadüfleri siz yaratmıyorsunuz çünkü tesadüf denen bir şey yok. Yaptıklarınızın sonuçları ortaya çıkıyor. 

Hayatınızda her şey daha önce yaptıklarınızla belirlenmiştir, yani tesadüf yok. Her şey bir nedenin sonucudur. Sizin başınıza gelen her şey de ektiklerinizin biçilmesidir. 

Kader ve özgür irade el ele çalışır. Bu iki olgunun arasında dengeyi tutturmuş insan huzurlu ve mutlu olur. Bu dengeyi tutturmak için bilgili ve azimli olmalısınız.

Özgür iradeyi açıklayabilir misiniz?

İnsan Yoga tekniklerini uygulayarak zekasını aktifleştirdiğinde özgür iradesini de kullanabilir. Böylece birey zekasını, özgür iradesini ve enerjisini doğru şekilde yönlendirerek kaderinin ona dayattığı yaşamı değiştirebilir. 

Neyi ne kadar yapacağınızı iki unsur belirler: birincisi eskiden yaptıklarınız ve sonuç olarak oluşmuş eğilim ve alışkanlıklarınız. İkincisi, şu an kullandığınız özgür iradeniz. İradenin gücü de zeka gücüne bağlıdır. Zekanız ne kadar aktifse iradeniz de o kadar güçlüdür. 

unnamed.20141215125356.jpg

Karmik tohum kavramını biraz açabilir misiniz? Karmik eylemler nasıl ortaya çıkıyor?

Beden bir tarladır, eylem ise bu tarlaya ektiğiniz bir tohumdur ve bu tohumun filizlenmesi bir sonuçtur. Her eylem zihinsel alanda bir iz bırakır. Bu izlere tohum diyoruz. Tohum belirli koşullar bir araya gelince filizlenmeye başlar ve belirli bir dürtü ortaya çıkar. Bu dürtü belirli bir eyleme neden olur. 

Önceki eylemler zihinsel alanda izlere ve çakra merkezlerinde blokajlara neden oluyor. Bunlar da duygulara, düşüncelere ve dürtülere sebep oluyor. Bu dürtüler sonucu kişi tekrar benzer eylemlerde bulunuyor ve beden tarlasına karmik tohumlar ekiyor. Bu tohumlar müsait koşullarda filizleniyor ve yeni eylemlere neden oluyor. Tekrarlanan eylemler belirli eğilimlere ve alışkanlıklara sebep oluyor. Böylelikle karmik eylemler kaçınılmaz hale geliyor ve insan robotlaşıyor. 

Karmik blokaj ya da tıkanma nasıl oluşuyor?

Karmik tohum bireyi harekete geçirir ve eylem gerçekleşir. Eylemler enerji alanında ve çakra sisteminde blokajlara neden oluyor. Bu blokajlar belirli tepkiler taşıyor. Örneğin kişi öfkeleniyor, öfkelenince bir enerji patlaması yaşıyor ve karın çakrasında bir hasar ortaya çıkıyor. 

Oluşmuş hasarı onarmak için çakra o bölgede enerjiyi biriktirir. Bu biriken enerji o bölgede blokaj oluşturuyor. Bir sonraki sefer yine aynı şey olunca kişi tekrar öfkeleniyor ve tekrar bir öfke patlaması yaşıyor, yine aynı bölgede blokaj oluşuyor. Bu tıkanmanın sonucu olarak o bölgede enerji akmıyor. Kişi hastalanıyor, tutumu pozitif yönde değişmezse iyileşemiyor. Blokajlar veya tıkanma bu şekilde gerçekleşiyor. 

Bu blokajlar mı kaderi belirliyor? 

Evet, oluşmuş blokajlar insanın kaderini belirliyor. Bu blokajlar çözülmeden insan kaderini belirleyemez. Tam tersi kader onun yaşamını belirler. Bu aşamada insan kaderinden kaçamaz ve kaderine baş eğmek zorundadır. Zeki insan, bu yüzden, isyan edip kaderiyle savaşmaz, onun yerine kaderin nasıl işlediğini ve kader zincirlerinden nasıl kurtulacağını öğrenir ve kaderin efendisi olur. 

Çakra teknikleri doğru şekilde uygulanınca enerjisel tıkanmalar ve blokajlar çözülmeye başlar. Bu çözülme sayesinde enerji kanalları ve merkezleri arınır, aktifleşir, negatif enerji atılır ve kişi pozitif enerjiyle dolar. Blokajların çözülmesi kişilikte pozitif değişimlere neden olur ve sonuç olarak insanın kaderi değişir.

Kaderin efendisi olmak o kadar kolay değil, bunu nasıl başaracağız?

Farkındalığı geliştirerek başaracaksınız. Her duygunun, her düşüncenin ve her eylemin farkında olacaksınız. Bu kolay bir şey değil çünkü bilinçsizce davranmaya alışmışsınız. Eğilimleriniz ve alışkanlıklarınız duygu, düşünce ve eylemlerinizi belirler; onları da kaderiniz belirler. 

Bu durumda kaderinizi aşmak için ve kaderinizin efendisi olmak için eğilimlerinizin ve alışkanlıklarınızın farkına varmanız gerekiyor. Artık mekanik bir şekilde davranmayacaksınız, bir robot gibi yaşamayacaksınız. Bir robot değil bir insan olacaksınız; kaderin efendisi olmuş bir insan. 

Farkındalık suni çabalarla geliştirilemez. Yoga tekniklerini düzenli uyguladığınızda farkındalığınız kendiliğinden gelişecektir. O zaman duygu, düşünce ve eylemlerinizin temelinde yatan nedenlerin farkına varacaksınız. 

Akarmik eylem kavramını biraz anlatabilir misiniz?

Akarmik eylem karma üretmeyen eylem demektir. Yani eylemlerinizin sonucunun karma üretmemesidir. Dünyevi eylemler daima bir beklenti içinde yapılır ve eylemin sonucu bireyi bağlar. Aslında kişiyi burada karmaya bağlayan eylemin kendisi değil, eylemin sonucudur. Akarmik eylemde bulunmak için birey eylemin sonuçlarından vazgeçmelidir. Yani beklentisiz olmalı, eylemin sonucuna bağlanmamalıdır. 

Akarmik eylem, gerçek bir sevgiyle kendini ve eylemin sonuçlarını düşünmeden eylemde bulunmaktır. Bunu da birey ancak spiritüel eylemlerde bulunarak yapabilir. İnsanlığın tekamülüne katkıda bulunmak akarmik eylemdir. Bunun içinde birey Yoga tekniklerini düzenli uygulayarak eylemlerini spiritüelleştirmelidir.

Karmanın gerçekleşmesi ve çözülmesi aynı şey midir?

Aynı şey değildir. Karmik sonucun ortaya çıkması karmanın gerçekleşmesi demektir. Oysa Yoga teknikleri aracılığı ile çakra düzeylerinde oluşmuş blokajları çözüp karmik tepkileri etkisiz hale getirdiğinizde ve kişiliğiniz pozitif yönde değiştiğinde karmik sonuçlar artık ortaya çıkmaz, böylece karma çözülmüş olur ve gerçekleşmez. 

Mesela bir kişiye öfkelenip bağırmak karmik sonucun ortaya çıkması ve karmanın gerçekleşmesidir. Ama kişi Yoga teknikleri ile farkındalığını geliştirmişse, öfke geldiğinde bunun farkına varır, onu gözlemler, böylece öfke gücünü kaybeder ve patlak vermez. Bu karmik sonucun ortaya çıkmaması, karmanın çözülmesi demektir.

Karmayı tüketmek ve yeni karma yaratmamak mümkün mü?

Yoga teknikleri düzenli uygulanarak, karmik blokajları çözerek ve negatif eylemlerde bulunmayarak karma tüketilebilir. Yoga teknikleri sayesinde kişi arınır ve zihinsel alandaki izler silinmeye başlar, karmik dürtüler zayıflar. Ayrıca farkındalık geliştirildiği için karmik dürtü ortaya çıkınca kişi kendisini kontrol edebilir ve karma oluşturan eylemlerde bulunmayabilir.  

Yoga yolunda daha da ilerleyince karma da çözülür ve karmik dürtüler de ortaya çıkmaz, böylece birey artık karma yaratmaz. Akarmik eylemlerde bulunarak yaşamını karmaya hiç bulaşmadan devam ettirebilir. 

Ailemiz, ülkemiz, ırkımız gibi bizim dışımızda olan etkenlerde eylemlerimizi etkiliyor? Bunlarda mı karma ile ilgili?

Evet, kişisel karmanın dışında ailesel, mekansal, ulusal, ırksal, dinsel karmalarda var ve bunlar sizi direk etkiler. Belirli bir ailede, ülkede belirli bir dinin ve ırkın mensubu olarak doğmak da karmanın sonucudur. 

Mesela aile servetini devralan kişi o servetin getirdiği karmik sonuçlara da katlanmak zorundadır. Ya da ait olduğunuz ırkın karmasından etkilenirsiniz. Kişisel karmanızı aştığınızda bütün bu diğer karmaları da aşarsınız. 

Üstadım, bu güzel sohbet ve bilgilendirme için çok teşekkür ederim. 

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar