Değerli bir yaşam!

Şems Uzuneser

İnsanın kendisi ne kadar değerli ise onunla ilgili olan her şey de o kadar değer kazanır. Yaşam değerli olur. Yaşamın değerli olması onu anlamlı kılar. Değerli ve anlamlı bir yaşam yaşamaya değer. 

Değersiz bir yaşam anlamsızdır, yaşamaya değmez, sıkıcıdır, insan için sadece bir yüktür. Zaten bu yüzden yaşamdaki anlam boşluğu günümüzde en yaygın psikolojik sorunlardan birisi olarak kabul ediliyor. Yaşamına anlam katamayan insanlar depresyona giriyor, cansız, neşesiz bir hayat sürüyorlar.

Anlamlı bir yaşam için değerli bir yaşam olmalıdır. Kendi öz değerinin farkında olmayan insan ise değerli olabilmek için kendine sürekli donanım ekliyor. İyi bir diploma, iyi bir kariyer, iyi bir aile, maddi servet ve daha kim bilir neler. Diğer taraftan toplum da insanı öz olarak değil beden olarak gördüğü için bedene sonradan eklenmiş donanımlara bakarak insana değer biçiyor.

Toplumun oluşturduğu değer skalasında insan yukarılara çıkabilmek için elinden ne gelirse yapıyor. Oysa günümüzün ters dönmüş kavramlarından biri de bu değer duygusudur. İnsan kendi öz değerini bilmezken kendi yaşamını değerli kılmaya çalışıyor. Ama olmuyor.

Sonradan ekleme donanımlarla insan dış görüntü de bir kabul edilebilirlilik kazanabiliyor, hatta bu donanımlar yaşama geçici anlamlar da katıyor, ama insan yine de tam tatmin değil, yaşamı anlamlı değil. Özün farkında olmamak çok büyük bir kayıp ve bu kayıp dışarıdan eklemelerle doldurulamaz.

Çünkü temelde yaşama değer katan kişinin öz varlığıdır. Birey bu öz varlığın farkında olmadığı sürece yaşamı değerli olamaz. Ne maddi nesneler ne de manevi değerler kişinin yaşamını değerli kılamaz. Çünkü öz varlık ortaya çıkmadan öz değerler de ortaya çıkmaz.

Bu durumda birey maddi nesnelerle veya sonradan yapıştırma bazı manevi değerlerle yaşamını değerli kılmaya çalışır. Psikologlar bir taraftan alternatif terapistler diğer taraftan insanlara yaşamlarına nasıl anlam katacaklarını anlatıp duruyorlar. Bu konuda yazılmış tonla kitap var. Peki, sonuç ne?

Pek de başarılı değil. Çünkü kişi kendi öz varlığına ulaşamazsa kendi öz değerinin farkına varamaz. Kendi özünde değerini bilmeyen kişi yaşamını değerli kılamaz. Hep bir boşluk, anlamsızlık olacaktır.

Peki, birey kendi öz varlığına nasıl ulaşabilir? Günümüzün maddi yaşamında öz varlığını bulamayacağını anlayan insan alternatif yöntemleri deniyor. Kendini keşfetmeye, özünü bulmaya çalışıyor. İş bu noktaya geldiğinde meditasyon olgusu ortaya çıkıyor.

Alternatif terapistler tarafından meditasyon günümüzün en popüler kendini keşfetme yöntemlerinden biri olarak sunuluyor. Burada önemli nokta bireyin kendine ulaşabilmesi için meditasyon yapması gerektiğinin artık geniş çevreler tarafından fark edilmesi. Piyasada bulunan meditasyon yapma yöntemleri genelde uydurma olsa da en azından bu gerçeğe yaklaşıyorlar.

Kişinin özünün farkına varması için kendisini bedenden ve zihinden ayırması gerekiyor. Bu ayrılma işlemi için meditasyon yapılır. Fakat bunun için doğru meditasyon yönteminin uygulanması gerekiyor. O yüzden gerçekten meditasyon halini yaşamış, ve bu gerçek deneyim ile öğrenciye yol gösterecek gerçek bir Üstadın rehberliği vazgeçilmezdir.

Meditasyon konusunda bugüne kadar yazılmış en kapsamlı eser olan Büyük Üstad Akif Manaf’ın “Yoga:Dhyana- Meditasyon” kitabında bu konu oldukça anlaşılır bir dille açıklanmış.

“Meditasyon içsel öz ile birleşmektir. Meditasyon bilinci genişletmek, fiziksel bedeni aşmak, ışık ve bilgeliğin sonsuz kaynağı ile bir olmak için bir araçtır. Meditasyon kendini unutmak veya kaybetmek ya da kaçış işlemi değildir, bir karanlığa ya da hiçliğe dalmak da değildir. Meditasyon kişinin kendisini keşfetmesidir. Zihin subjektif ve objektif deneyim farkındalığından kurtulunca meditasyon ortaya çıkar.”

Meditasyon herkesin hemen oturup yapabileceği bir şey değildir. Bunun için bir eğitim gerekir. Orijinal Yoga Sistemi kişinin meditasyon haline ulaşmasını sağlayan bir eğitim sistemdir. Bu sistem sekiz basamaktan oluşur ve bunun yedinci basamağı meditasyondur. Yani Yogayı meditasyondan ayıramazsınız, meditasyon zaten Yogadır.

O yüzden size hiç Yoga yapmayan birisi meditasyon yapıyorum diyorsa onun cehaletine gülebilirsiniz. Günümüzde bazı kişiler insanlara hemen oturup meditasyon yapabileceklerini söylüyorlar. Ama bu imkansızdır.

Onlar basit konsantrasyon çalışmalarını meditasyon olarak sunuyorlar. Çünkü aslında onlarda meditasyonun ne olduğunu bilmiyorlar, muhtemelen hayatlarında hiç gerçek meditasyon yapmadılar. Maalesef günümüzde bilmeyenler o kadar çok konuşuyor ki kulaklarımızı tırmalayan inanılmaz bir gürültü kirliliği oluşuyor.

Siz de yaşamınızı daha değerli ve anlamlı kılmak için kendi özünüze ulaşıp, öz değerinizi ortaya çıkarmak istiyorsanız meditasyon iyi bir yöntem. Fakat hemen oturup meditasyon yapma fikrine kapılmayın, önce Orijinal Yoga Sistemi’ne başlayın, bedeninizi ve zihninizi eğitimden geçirin. Sonra meditasyon kendiliğinden gelecektir.

Şems Uzuneser
Yoga Academy antrenörü
www.yogaacademy.com.tr
https://www.facebook.com/pages/Yoga-Academy/155455811146419

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar