El estetiği yaptırmayı düşünür müsünüz?

Yaşlanmanın ilk görüldüğü yerlerden biri de ellerdir. Hatta bazen yüzdeki belirtilerden bile daha çok dikkat çekicidir. Op. Dr. Hüseyin Güner bu durumun tedavisini anlatıyor!

El estetiği yaptırmayı düşünür müsünüz?

Yüzünüz ne kadar genç görünürse görünsün, elleriniz yaşınızı ele verebilir. Parşömen kağıdı kalitesinde bir cilt ve kahverengi lekelerden kurtulmak için el gençleştirme tedavilerinden yararlananların sayısı ise giderek artıyor. Dolgu maddeleri, lazer, IPL, ultrason, radyofrekans, infrared cihazları ve kök hücre tedavilerinin kişinin ihtiyacına göre kombine edildiği yöntemler, el estetiğinde en başarılı sonuçları veriyor.

El sırtında çok az miktarda yağ olduğundan yaşlanmanın doğal bir sonucu olan kollejen ve elastik lif yıkımı el üstünde çok dikkat çekici bir yaşlanma etkisi meydana getirir. Sonuç, kırışık, buruşuk, damarların belirgin olduğu parşömen kağıdı kalitesinde bir cilt olarak karşımıza çıkar. Çocuk ve gençliğinizde güneşe maruz kalma miktarınıza göre yoğunluğu artan kahverengi lekeler bu sonucun üzerine bir de tuz-biber eker gibi yaşlılığı daha çok hissettirirler.

Önlem: Güneşten korunma+yaz öncesi ve sonrası bakım kürleri!

Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner, ellerin yaşlanma sürecini yavaşlatmak için şu önerilerde bulunuyor:

“Öncelikle çocukluk ve genç erişkinlik dönemlerinden itibaren piyasada çok sayıda bulunan el kremlerinden birini ve güneş kremlerinden birini kullanmaya başlamalı ve yaşam boyu kullanmaya devam edilmelidir. Özellikle yaz başı ve yaz sonu olmak üzere yılda en aza iki defa bizim kliniğimizde uyguladığımız el bakımı kürleri gibi cilt bakım kürleri uygulanmalıdır. Bu el bakım kürlerimizin amacı cildi nemlendirmek, cilt yapısındaki kollejen ve elastik lif miktarını artırmak ve güneş ile yaşlanmaya bağlı oluşacak hasarları azaltmaktır. Hastalarımız bu uygulamalar sonrası el ciltlerinde meydan gelen yumuşaklık, parlaklık ve elastikiyetten oldukça mutlu oluyorlar. Bu işlem her yaş grubundan her türlü yaşlanma bulgusunda uygulanması gereken bir temel tedavi ve bakım.”

Tedavi: Dolgu maddeleri, lazer, IPL, ultrason, radyofrekans, infrared cihazları ve kök hücre tedavileri kombinasyonu.

Yaşlanma sürecini geciktirmeye yönelik yöntemleri uygulamak önemli. Yaşlanma bulgularının ortadan kaldırılması ise daha karmaşık bir süreç ve tedavisinin planlanması daha çok tecrübe gerektiriyor.

Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner, ileri teknolojinin el estetiği için sunduğu en iyi ve en etkili yöntemleri şu sözlerle anlatıyor: “Bundan birkaç yıl öncesine kadar insanlar yüzlerinde ve bedenlerinin diğer bölgelerinde gençleşme işlemleri uygulansa bile ellerinin yaşlarını ortaya çıkardığını ve hatta ellerinin kendilerini olduklarından bile yaşlı gösterdiğinden şikâyet etmekteydi.

Biz hekimlere başvurduklarında ise pek bir çözüm önerisi alamıyorlardı. Ancak bilimsel gelişmeler sonucu yeni üretilen dolgu maddeleri, lazer, IPL, ultrason, radyofrekans, infrared cihazları ve kök hücre tedavileri bu alanda yeni bir çığır açtı. Bu yöntemlerin her biri tek tek çok etkili olmalarına rağmen en mükemmel sonuçların, bu tedavilerin birkaçı birlikte kullanıldığında elde edildiğini görüyoruz.
Örneğin, bir vakada el cildinde incelme, kırışıklık, buruşukluk  ve kahverengi lekeler varsa bu hastada kök hücre ve dolgu maddesi enjeksiyonu ile IPL‘in birlikte  uygulanması tek tek uygulanmalarından çok daha iyi sonuç verecektir. Çünkü dolgu maddesi ve kök hücre uygulaması cilt kalınlığını artırıp kırışıklık ve buruşukluğu ortadan kaldırırken IPL kahverengi lekeleri yok eder.

Sonucu daha mükemmelleştirmek için hastanın detaylı cilt değerlendirmesine göre lazer, radyofrekans, ultrason ve ya infrared uygulamalarından biri tedaviye eklenebilir. Bu konuda Superplast ekibi olarak çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Çünkü bu teknolojilerin hepsi kliniğimizde mevcut gerektiğinde her birini kullanma şansına sahibiz ve hangisinin hangi durumlarda daha etkili olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Bu da sonuç olarak daha çok tecrübe demek.

Bu işlemler kişinin ihtiyacına göre otuzlu yaşlardan itibaren yapılmaya başlanabilir. Yine kişin ihtiyacına göre genellikle iki-üç hafta arayla üç-dört seans tedavi uygulanıyor. Seans sayısıyla kişinin yaşı çoğunlukla doğru orantılıdır. İşlemlerin bir yıl sonra tek seans olarak tekrarlanması sonuçların kalıcılığını artırıyor.”

El estetiğine talep hızla artıyor!

Superplast Estetik Cerrahi Merkezi’nden Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Güner, insanlar tedavilerden haberdar oldukça ve çevrelerindeki insanlarda etkilerini gördükçe giderek el estetiği için başvuran kişi sayısının da arttığını söylüyor. Bu artış, plastik cerrahların başarısıyla da doğru orantılı.

Yorumlar