İnsan korkusunun üzerine yürüdükçe insan olur!

Korkunun üzerine gitmek ve onu bir enerji kaynağına dönüştürmek istiyorum!

İnsan korkusunun üzerine yürüdükçe insan olur!

Birbirini dinleyen, anlayan, yargılamayan, kendine ve birbirine saygı duyarak doyumlu bir yaşam sürecekleri bir yer olması için değişim koçluğu, yıldız/ünlü koçluğu, sporcu koçluğu, kariyer koçluğu, yönetici koçluğu, girişimci koçluğu gibi alanlarda hizmet veren Mehmet Altıoklar, internet sitesinden KORKU ile ilgili bir yazı yayınladı.

"İnsan korkusunun üstüne yürüdükçe, korku azalır, gücünü yitirir, insan soyu korkuda çürümez. Zulüm, zulüm değildir aslında, zulüm korkudur. Her şeyin temeli, beteri korkudur." Ne güzel demiş ustaların ustası Yaşar Kemal. İnsan korkusunun üzerine yürüdükçe insan olur.


Nedir korku?


Transaksiyonel analiz’de en temel (otantik) dört duygudan biri olduğu söylenir.


Bu dört duygu: Korku, Sevinç (Mutluluk), Kızgınlık, Üzüntü.


İlkel benlik korku ile karşılaştığında üç seçenekten birisini sunar insana: kaç, saldır, don (kaçınılmaz sona razı olup acıyı azaltmak için duyularını azalt). Korku kaynağına bağlı olarak ya ilkel dürtüden birine uyarız ya da devreye muhakeme girer ve seçim yaparız.

Seçim yapma şansımız olduğu durumlarda korku mükemmel bir enerji kaynağına dönüştürülebilir. Başaramamaktan korkmak başarmanın en büyük motivasyonu olabilir. İçimizdeki temel duyguyu dönüştürmek elbette bir beceri ister. Beceri ise kendini eğitmek ve çalışmakla güçlenir.


Korkunun üzerine yürü. Korkudan korkma, utanma. Bu en temel insan duygularından birisi. Al korkunu, yakıta dönüştür. Bu hediyedir sana...

MEHMET ALTIOKLAR HAKKINDA

Mehmet Altıoklar Ünye’de 9 Şubat 1962’de doğdu.

İlkokulu Ankara’da okurken basketbola başladı ve okulun basketbol takımının kaptanı oldu. 11 yaşında takım olmak, paylaşmak, liderlik kavramları ile tanıştı. Öğrenimine İstanbul’da, Galatasaray Lisesi’nde devam etme kararı veren Mehmet, anne- babasını ve TED Ankara kolejinde okuyan ağabeyi ve ablasını Ankara’da bırakıp İstanbul’da okuma kararını verdiğinde 12 yaşındaydı. Özgürlük, kendi ayakları üzerinde durmak en önemli değerleri olarak daha o yaşta ortaya çıkmıştı. Mehmet Altıoklar, onlu yaşlarında Fransız şansonları, Victor Hugo, Albert Camus, film noir’lar ile yaşamın sırlarını çözmeye çalışırken, “evim” olarak tanımladığı Galatasaray Lisesi’nin iki adım ötesinde, Beyoğlu sinemalarında “Parçala Behçet”, “6-9 Şip Şak Basarım” filmleri gişe rekorları kırıyordu. İlk felsefe dersinde tahtaya Fransız hocanın yazdığı “Que suis-je? Que fais-je dans ce monde?” (Ben neyim? Bu dünyada ne yapıyorum?)” sorularının cevabını hayatı boyunca hep aradı. Basketbola artık Galatasaray’ın alt yapısında devam ediyordu. Dostluğu ve dayanışmayı, sorumluluk duygusunu, çocuk yaşta kendi başına tüm dünyaya meydan okumayı bu yıllarda öğrendi. 1977 ve 1979 yıllarında basketbol yıldız ve genç milli takımlarının formasını giyen Altıoklar, 1985 ve 1986 yıllarında iki yıl üst üste şampiyon olan ve ilk Cumhurbaşkanlığı kupasını kazanan Galatasaray basketbol takımının 2. Kaptanıydı.

Üniversiteyi İTÜ Bilgisayar mühendisliğinde okudu. 1996’da EMBA yapana kadar mühendislik, üretim otomasyonu, kalite sistemleri gibi konularda çalıştı. 1998 yılında Oden Cineplex sinemalarını kurdu. 2000’li yılların başında “yaşanılan anın değeri”nin farkına vardı. 2001 yılında AFM sinemalarının CEO’su oldu ve Türkiye’nin ilk modern sinema zincirinin takım kaptanlığını, 2005 yılında AFM sinemalarını halka açana kadar yaptı ve böylelikle sektörün bu alanında misyonunu tamamladığını düşündü. Aynı yıllarda temel düzeyde İspanyolca öğrendi. İngilizceyi işin, Fransızcayı aşkın, İspanyolcayı macera ve devrimin lisanı olarak tanımlarken kendisini de biraz tarif ediyordu. Bir Küba seyahati sırasında gördüğü duvar yazısı zaten aklında olan, kardeşleriyle birlikte prodüksiyon şirketi kurma konusunda karar vermesine neden oldu: “Creemos en los suenos” (“Hayallere inanıyoruz”).

Takip eden yıllarda, sinema sektörüne yapımcı kimliğiyle katkıda bulunmaya devam etti. Emret Komutanım, Gece Gündüz, Kızlar Yurdu, 1 Kadın 1 Erkek’in de arasında olduğu yaklaşık 900 bölüm dizi ve Beyza’nın Kadınları, Banyo filmlerini gerçekleştirdi. 2014 yılında hayatında yeni bir misyon belirledi ve Adler Koçluk okulundan profesyonel koçluk eğitimi aldı. Koçluğu, “insanlara kendi hikayelerinin kahramanı olmaları için yol arkadaşlığı” olarak tanımlayan Mehmet, insanların içindeki potansiyelin ve eşsiz cevherin ortaya çıkarılması ve böylece mutlu, doyum içinde ve çevresini de etkileyecek bireylerin oluşacağı bir dünya hayal ediyor. Mehmet, değişim koçluğu, yıldız/ünlü koçluğu, sporcu koçluğu, kariyer koçluğu, yönetici koçluğu, girişimci koçluğu gibi alanlarda hizmet vermektedir. Mehmet Altıoklar, kendisini centilmen bir savaşçı, maceraperest bir öğrenci, kibar ve bağımsız, cesur, şefkatli ve özgür birisi olarak tanımlıyor.

Yorumlar