Karnesinden sonra kendinize bunları sorun

Okulların kapanmasına çok az bir zaman kala, derslerinde başarılı olamayan çocukları yine karne korkusu sardı. Ailelere bu konuda çok iş düştüğünü belirten Psikolog Ferahim Yeşilyurt uyarıyor.

Karnesinden sonra kendinize bunları sorun

Çocuğun başarısızlığının daha çok ailenin başarısızlığıyla alakalı olduğunu savunan Psikolog
Ferahim Yeşilyurt ailelerin bu hassas dönemde çocuklarına nasıl yaklaşmasını gerektiğini önemli maddeler halinde açıklıyor.

Anne-babalar şu soruları kendilerine sorabilirler

a) Acaba çocuğuma kitap okuma konusunda iyi bir model olabildim mi? (Unutmayın, çocuklar nasihatten ziyade gördüklerini öğrenirler.)

b) Ona ders çalışma sorumluluğunu verebildim mi? (Yoksa çocuğun yapılmayan ödevini ondan daha çok kaygılanıp biz mi yaptık?)

c) Ona aile içinde yoğun kavga ve çatışmaların olmadığı sağlıklı bir aile ortamı yaratabildik mi?

d) Ara sınavlardan düşük not aldığında onu eleştirip, yargıladık mı? (Yoksa birlikte konuşup, konuyu çözmeye mi çalıştık?)

e) Onun özgüvenini kazanmasına yardımcı olabildik mi? (Yoksa sürekli eleştirip, azarladık mı?)

Bu değerlendirmeler anne-baba arasında yapılabilir. Diğer taraftan çocukla bu sonuçların nedenleri üzerinde konuşulabilir. Eğer aile-çocuk iletişimi iyiyse, çocuk bu sonucun alınmasındaki kendi rolünü görüp, değerlendirmesini yaparak gerekli sorumluluklarını alacaktır.

Unutulmaması gereken bir nokta alınan karne notlarının telafisinin her zaman mümkün olduğu, gelecek dönemlerde yükseltebileceği olmalıdır.

Tatilde çocukalar çok ödev verilmesi doğru mudur?

Tatilde çocuklara çok fazla ödev verilmesi pek doğru değildir. Çünkü eğitim sistemimizden kaynaklanan bazı alt yapı problemleri nedeniyle okul döneminde yeterli dinlenme imkanını bulamayan birçok öğrenci mevcut. Tatili de ders çalışarak geçirmek yerine, dinlenerek geçirmek, ancak zaman zaman da kitap okumak, oyunlar oynamak faydalıdır.

Tatilde çocuklara kitap okumak ve buna benzer kurallar getirilmesi doğru mudur?

Kitap okumayı bir kural haline getirmek doğru bir davranış değildir. Bu durum daha çok kendileri kitap okuma alışkanlığına sahip olmayan ebeveynlerde görülmektedir. Kendileri kitap okumadıkları halde, çocuklarının sürekli kitap okumasını beklemektedirler. Oysa önemli olan bunu bir kural haline getirmek değil, çocuğa okuma sevgisini kazandırabilmektir. Eğer çocuk okuma sevgisini kazanırsa, aileler uyarmasa da çocuk, kitap okumaya yönelebilir.

Karne ve ödül, karne ve ceza kavramlarını nasıl değerlendirirsiniz?

Karne çocuğun tüm performansını yansıtmaz. Yani notları çok yüksek bir çocuğa, hayatta çok başarılı olacağı söylenemez. Notlara göre aileler bazen çok katı cezalar verebiliyorlar ya da çocuk sınıfı geçti diye çok ödüller alabiliyorlar. Notlar değerlendirilebilir ancak çok fazla abartılmamalıdır.

Yorumlar