Aşk Acısı ya da Kalp Ağrısı!

Gökhan Dumanlı

Keşke bir ilacı olsa da içsek ve kalbimizi sıkan o ağrı tıpkı baş ağrısı gibi kaybolup gitse…
Olmuyor işte…

Söz konusu kalp ağrısı olunca her şeye ilaç olan zaman bile çok yavaş ilerliyor ya da bize öyle geliyor…

Hepimiz hayatımızın farklı dönemlerinde geçmişizdir bu duygudan…
Ve tecrübe etmişizdir ki sadece zaman gerçekten bir şekilde soğutuyor bu ağrıyı, acıyı…

Eğer birkaç defa yaşadıysanız şayet artık ağrı olmuyor kalbinizde…
Zaten ağrı oluşturacak kadar beklenti içinde de karşılamıyorsunuz kimseyi..
Kim bilir belki de doğru olan budur…
Şu bir gerçek ki; başlıca hayal kırıklıklarımız, beklentilerimizin karşılığını alamadığımızda ortaya çıkıyor.
Ve yine en büyük mutluluklar, olmasını istediğimiz şeyler için verdiğimiz ısrarlı mücadeleden tam da vazgeçtiğimizde gelip bizi buluyor.


Özel hayatında birinin olması ile tamamlandığını ve o kişi hayatından bir şekilde çıkıp gittiğinde büyük bir boşluk duygusu içinde olduğunu söyleyen insanların sayısı çok büyük bir çoğunluğu oluşturuyor.
Biraz da toplumun dayattığı ‘birey olma‘ modelinin içinde evlenmek, eş olmak, anne baba olmak gibi unsurlar ısrarla sunulduğu için bu rollerden birine sahip olamadığında kişi mutsuz bir hayat süreceğine inanıyor.Dolayısıyla biten bir ilişkinin ardından da kişi hep bir yenilgi ve kayıp duygusu yaşıyor..

Yeni başlayan bir ilişki içinde de hep iyi şeylere odaklandığı ve görmek istediklerini görmeyi seçtiği için, O kişi hayatından gittiğinde sanki tam anlamıyla kendisine uygun olan ve bir daha karşısına çıkmayacak birini kaybettiğini düşünüyor.

Bu adam ya da kadın gerçekten size uygun biri miydi ?
Bu adamın/kadının eksileri nelerdi ?
Gerçekten sizi tamamlıyor muydu ?
Tamamlayabilir miydi ?
Sizin idealinizdeki kişi miydi ? ya da ona yakın mıydı ?
Düşünce yapınıza , yaşam amaçlarınıza ne derece yakın duruyordu ? ya da durabilirdi ? 
İşi, statüsü, aile yaşantısı, eğitimi, kişisel imajı, maneviyatı, birlikte yapamadığınız ve göremediğiniz belki görseydiniz hiç memnun kalmayacağınız şeyleri  nelerdi ?
Bunları düşünmüyor. O zaman bu aralar siz de bir aşk acısı ya da kalp ağrısı yaşıyorsanız bir de bu açıdan bakın yaşadığınız ayrılığa, anlam yüklediğiniz o kişiye…

Her ne kadar mutluluğu kişi ya da nesnelere değil, yaşam amacınızda arayın desek de kişi bu bilinç düzeyine her zaman kolay çıkamıyor.

Ama unutmayın sadece tek bir hayatınız var.

Ve Sevgili Ahmet Altan’ın da dediği gibi, ‘Hayat diye bir şey var. Sadece sizin olan, sadece size ait, içinde sadece sizin gördüğünüz çiçekler açan, yalnızca sizin müziklerinizin çaldığı bir bahçe var. Sokmayın oraya öyle herkesi, çiçeklerinizi başkalarının çapalamasını beklemeyin, şarkılarınızı başkalarına söyletmeyin’…
Sevgi, ışık ve zarafetle kalın.

Gökhan Dumanlı
Kişisel Gelişim ve Zarafet Uzman

ı

İnstagram/gokhandumanli


Twitter/gokhandumanli


Facebook/gokhandumanli
 

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar