Hayata Bakışımızı Etkileyen 4 Öğreti!

Koçluk yaptığım dönemlerde danışanlarıma zaman zaman çeşitli yazılar, filmler ve beslenebilecekleri kitaplar gibi listeler gönderirim. Bugün çalışmak için masama oturduğumda Hint felsefesinin dört öğretisinin yazılı olduğu not kağıdı sanki ondan bahsetmemi istermişcesine o dosyaların arasından klavyemin üzerine düşerek kendini gösterdi. 

Benim de hayata bakışımdan izler taşıdığı için paylaşmaktan büyük keyif alacağım ama öncesinde şunu da söylemekte fayda görüyorum. Hayat, kader ile bizim kaderimizi yaşarken karşılaştığımız olaylara verdiğimiz tepkiler ile şekillenerek bizi bir yere taşıyor. Bazen insan en büyük derdin kendisinde olduğunu düşünüyor. Verdiği kararları, seçtiği insanları, gittiği yolları sorguluyor. Bu sorgulamalar içinde hep bir diğer insanı, yolu, kararı alsaydım ne olurdu diye düşünüyor…
Daha mı farklı olurdu her şey, daha mı az üzülürdü ya da sevinirdi diye bir iç muhasebe yapıyor.
Aslında sonuç bütün seçimlerde hep aynı kalıyor, sadece hikaye değişiyor ve biz kendi hikayemizi kendimiz seçerek aslında zaten en büyük adımı atmış oluyoruz. Elbette insanın aklı hep seçemediğinde kalıyor. Ama işte hayat hep yüzde... Bazen kalp bazen akıl devreye giriyor ve tüm bu süreçler aşağıdaki öğretilerde de okuyacağınız gibi hep bizim gelişimimize hizmet ediyor…

Birinci Kural;
" Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.

İkinci Kural;
"Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. 'Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı' gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."

Üçüncü Kural;
" İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.

Dördüncü Kural;
"Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir.
Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.

Seçimleriniz hep mutluluk versin…

Sevgi, ışık ve zarafetle,

Gökhan Dumanlı
Zarafet Uzmanı

İnstagram/gokhandumanli
Facebook/gokhandumanli
Twitter/gokhandumanli   

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."