Özgüven’le Başlar Her şey!
Bu hayatta bizi olmak istediğimiz kişiye ve varmak istediğimiz noktaya taşıyan temelde tek bir gerçek var ki, o da özgüven duygusunun varlığı. Çocukluk döneminde temeli atılan, ergenlikte şekillenen ve her anlamda yetişkinlikte kendini gösteren bu olgu, ne kadar sağlam olur ise üzerine koyduğumuz her bilgi, duygu ve düşünce de aynı sağlamlıkta kendini gösterir ve karakterimizi, davranışlarımızı, iş yapış şeklimizi ve ilişkilerimizi yürütme biçimimizi etkiler. Ve biz bütün hayatımızı onun varlığı üzerine kurarız.
Hayatta sahip olmak istediğimiz her ne var İse onun gücünden faydalanırız.
Amacımıza giden yolda güçlü adımlar atmamız için onun varlığına ihtiyaç duyarız.
Öyle ki bazen çok iyi olduğumuzu düşündüğümüz konularda bile onun eksikliği bizim başarısız olmamıza sebep olur. Birileri ile tanışırken çok güzel ya da yakışıklı olsanız bile kendinizi beğenmez, iki lafı bir araya getirerek anlamlı bir cümle kurmakta zorlanırsınız. Arkadaşlık ilişkilerinizde hep daha fazlasını veren ve bu sebeple de ilk fırsatta gözden çıkarılan kişi siz olursunuz. Çok iyi okullardan mezun olsanız dahi iş görüşmelerinde onun eksikliği sizi tercih edilmeyen bir aday yapar. Liderlik pozisyonlarına seçilseniz bile ekibinizi yönetemez, gücü elinizde tutamazsınız.
Özgüven eksikliğine birçok şey sebep olmuş olabilir. Özellikle çocukluk döneminde yaşanılanlar bu eksikliğe en büyük sebep olarak gösterilir. Aile bireylerinin yolda, okulda, alışverişte hatalarımızı düzeltmek adına seslerini yükselterek konuşmaları, evde veya okulda aşırı baskı altında tutulmak, sürekli bir takım kurallara uymak zorunda bırakılmak ve özellikle yaşanmış büyük travmalar, bizde çocuk yaşlarda oluşmaya başlayan ve gelişen özgüvenimizin sarsılmasına sebep olur.
Bu eksiklik, başkalarının bizden daha iyi veya daha başarılı olduğunu düşündürtür. Bizi çevreye, insanlara ve olaylara karşı güvensiz kılar.
Eğitim ve söyleşilerimde de anlatacağım konu ne olursa olsun her zaman ilk önce özgüvenden bahseder ve onun öneminin altını çizerek başlarım konuşmama.
Çünkü özgüven, insanın kendine yani sahip olduğu değerlere, yetilere, duygu ve davranışlara güvenmesi demektir. Yapabilme, başarabilme, üstesinden gelebilmesine inanmasıdır.
Kişi bu duyguya sahipse korkmaz, ürkmez, vazgeçmez ve umutsuzluğa kapılmaz. Başarıyı tatmış, zorlukları aşmıştır ve aşmasında da özgüveni yardımcı olmuştur. Her zaman desteklenmiş, değer verilmiştir. Hata yaptığında kızılmamış, aksine hatasının telafisi için fırsat tanınmıştır. Başarılı olmak tek amaç olarak gösterilmemiştir ona. Her hatanın, her yanlışın onu daha güçlü yapacağı anlatılmıştır. Mükemmeliyetçilik aşılanmamıştır. İşte böyle olunca da özgüven yavaş yavaş oluşmaya başlamıştır.
Peki Özgüven Kazanmak İçin Neler Yapılabilir?
Herkes hata yapabilir. Hiç kimsenin mükemmel olamayacağını unutmayın.
Yapabilecekleriniz üzerine yoğunlaşmaya çalışın, yapamayacaklarınız için yapamayacağım endişesi taşımayın.
Kendi yeteneklerinizin farkına varın, eksi yanlarınızı bu yetenekleriniz ile destekleyin.
Kişisel gelişim çalışmalarına katılın.
Kendinizle konuşun. Bunun için vakit ayırın.
Kim olmak istediğinize, nasıl bir hayat sürmek istediğinize karar verin ve bunları yazarak kendinizi motive edin.
Her zaman kendine güvenen, cesaretli ve pozitif insanlarla birlikte olmaya çalışın.
Sosyalleşin ve farklı insanlar, çevreler, kültürler tanıyın.
Kendinizi geliştirmek için işte, okulda, sosyal yaşamınız içerisinde bol bol sorumluluk alın ve sorumluluk almaktan asla çekinmeyin.
Her başarınızdan sonra kendinizi ödüllendirin.
Başarılarınızı düşünün ve daha neler yapabileceğinizi programlayın.
Yeni ayın herkese istediklerini elde edebilme gücü vermesi dileklerimle…
Sevgi, ışık ve zarafetle..
Gökhan Dumanlı
Zarafet Uzmanı
İnstagram/gokhandumanli
Facebook/gokhandumanli
Twitter/gokhandumanli
"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
