FEYS’TEN FEYiZ ALANLAR!

Murat Tuğrul Eren

Feysbuk…

Kim nerelere gitmiş,
Kim güncel, kim hala düncel,
Hangi arkadaşın selfisi daha güzel,
Hangisinin çevresi daha özel,
Kim taramış zülfünü tel tel,
Kimin kahvesi masada daha güzel tüter,
Mevlana ne demiş, Goethe ne söylemiş,
Tıklayınca feyste,
Hap gibi önümüze önümüze düşer!

Ben de bu sitedeki ilk yazımda  bir feysbuk paylaşımı yapayım,
Feysbuktaki hareketlerimizin bir dökümünü alayım,
Sosyalleşmeyi mi sevdik, yoksa bir alamete mi bindik
Bir anlatayım dedim…

Gerçekten dünyada birçok sosyolog ve psikolog, sanal dünya ve bu dünyanın  sosyal medya kralı feysbuk hakkında eleştirilerde bulunuyor.

Öncelikle

Bir ekran aracılığıyla bize ulaşan gerçeklerin

(Bu bir haber, arkadaşımızın doğumgünü resimleri, size bir olayı anlatan whatsup mesajı, feysbuk mesajı ile gelen hal hatır sormalar vb.. herşey olabilir)

Önemli bir eksiği var:

Duyular…

İnsan dahil tüm canlıların sosyalleşmesi,
Yani kendi cinsi ile yakın ilişki kurmasında
Sensorial (duyulara ait ) algıların çok önemi var.

İyi ve sağlıklı bir sosyalleşme için,
Karşımızdaki insanın beden dilini görmemiz,
Yüz ifadesini çözmemiz,
Sesini duymamız ve konuşmamız 
Hatta dokunmamız, ve bazen de ortamı koklamamız gerekiyor!

Bu şekilde sosyalleşince de,
Manevi haz, iç huzuru, mutluluk,
Yani “feyiz”,
Daha çok bizimle oluyor!

Bu yardımcı duyusal algılar olmadan tam olarak sosyalleşemeyeceğimiz, feyizimizi de çok alamayacağız söyleniyor!

Netekim, yapılan  araştırmalarda,
Beynimizin  sanal ortamlarda vızır vızır işlemediği,
Sanal olmayan ortamlara göre belirli bölgelerinin,
Tembellik ettiği gösterilmiştir!

Aman zaten beynimi çok kullanmıyorum, etkileniversin,
Ben bu sanal ortamdaki özgürlüğe bayılıyorum diyen arkadaşlara da,
Şöyle  eleştiride bulunan arkadaşlar var:

“Sosyal medyanın aslında bizi özgürleştirmiyor!
Tam tersine,
Cicili bir kutudaki ekrana,
Beraberinde de üç beş menü ve tuşa hapsediyor! “

Aslında özgürleştirmek bir yana,
Herkesi aynı formatta düşünmeye ve yaşamaya zorluyor!”

Örneğin, feysimizde beğen tuşu var, ama “Eh!” diye bir tuş yok,
Ya beğeneceksin, ya da beğenmeyeceksin gibi…

İşte bu nedenler yüzden sosyal medya/sanal ortamdaki hadiselere,
(Belki de teknolojiyi çok kullananlar daha iyi anlasın diye)
Düşük çözünürlüklü ,
Gerçek hayatta yaşanan sosyalleşmeye de ,
Yüksek çözünürlüklü deniyor!

Eh, Sevgili okuyucular,
Artık benim de feys paylaşımından çıkmam gerekiyor,
Nedeni ise,
Arkadaşlarla yüksek çözünürlüklü,
Konuşmalı, sarılmalı,
Tatmalı, koklamalı,
Bir feyiz alma buluşması…

Haftaya, feysbukta yerimizi bildireceğiz,
Geçmişi irdeleyeceğiz,
Durumumuzu paylaşıp, 
Feysbukun kurucusu Marc Zuckerberg'in milyar dolar kapitaline karşın,
Biz feysbuk kullanıcılarına  kala kala kalan,
Sosyo-kapital olgusunu inceleyeceğiz…

Ayrıca milletimizdeki mütevaziliği,
Politik kamplaşmalarda bile hissettiği ezikliği,
Yurdum insanının korunan mahremiyetini de ekleyeceğiz…

Haftaya bu profili ziyareti , sayfayı da beğenmeyi şiddetle öneririm!

Sağlıklı, feyizin hepsini feysten almadığınız günler dilerim!

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar