14 Şubat'ta ne alınmaz?

Senem Köksal

Hemen hemen tüm markalar sevgilinize bunu alın, şunu alın derken Vestel'in 14 Şubat reklamı pek güzel olmuş. Onlar, diğerlerinin aksine, ilişkinin sağlığı açısından, erkeklere sevgililer gününde "aman ha bunu almayın" diyen bir reklam yapmışlar, iyi de yapmışlar.  Harika bir pazarlamanın yanında bir de şahane bir kamu hizmeti!

Çünkü hediye almak zor, hele erkekler için daha da zor. Ama bana kalırsa ne alınmayacağını bilmek, ne alınacağını bilmemekten çok daha iyidir. Kimi pek düşünmez, kimi de fazla düşünüp işin içinden çıkamaz. Ha fazla başarılı olanları da var ama onların da pek makbul olmadığını biliyoruz artık. Bakınız Reza Zarrab.

Neyse konuyu dağıtmayalım.

Vesileyle ben de eşe dosta sorup ufak bir araştırma yaptım.

Sonuçlar şaşırtıcı!

Yıllar önce bir sevgililer gününde babama, anneme çiçek alalım dediğimde, boş ver çiçeği, pasta alalım, en azından yeriz demişti de çok kızmıştım. Boşuna kızmışım zira sanılanın aksine bir kamyon dolusu da olsa kadınlar kırmızı gül istemiyorlar. Aslında cinsi önemli değil, kadınlar çiçek istemiyorlar. Kalp formundaki eşyaları gayet sinir bozucu, kırmızı balonları gereksiz buluyorlar. Çikolatadan fena halde sıkılmış durumdalar. Peluş oyuncaklar çok manasız. Parfüm, epilasyon aleti, spor salonu üyeliği, kişisel gelişim kitabı "sen bana ne demek istiyorsun?" grubunda. Küçük ev aletleri saçma, ütü en fenası. Çorabı, mendili aklınızdan bile geçirmeyin. Kupa, fincan, tabak, çanak son dakika hediyesi. Çerçeve içinde aşkın fotoğrafı, albüm, foto kitap fazla klişe. Seksi iç çamaşırı, gecelik biraz bencilce. Evde yemek yapmak ucuza, 5 yıldızlı otelde oda tutmak kolaya kaçma. Elbise, gömlek, etek pek çabasız, üstelik çoğu zaman da zevksiz.

Peki, ne istiyorlar?

En sevdikleri markadan hediye çeki, çok gitmek istedikleri bir ülkeye uçak bileti, muhteşem bir spa merkezinde sabahtan akşama kadar bir gün, hayranı oldukları ünlünün konserine, gösterisine bilet, katılmak istedikleri bir kursa kayıt, çok önceden beğenip alamadıkları bir çift ayakkabı, yumuşacık bir sabahlık, pofuduk terlikler, ponponlu bere, en sevdiği dizinin DVD seti.

Durumu özetlemek gerekirse, erkekler ezberci ama kadınlar değil. Esasen durum biraz ikircikli; yani hem çok zor, hem de çok basit. Biraz karşındakini tanımak, biraz da şabloncu olmamak gerekiyor.

Demek ki ne yapılmayacak?
40 yaşındaki sevgiliye 16'lık ergen kız muamelesi yapıp, elinde kalp tutan ayıcık verilmeyecek. İlişkinin sağlığı, sevgilinin sinirleri bozulmayacak.

Hadi beyler biraz çaba, biraz yaratıcılık. Zor değil, başarabilirsiniz.

 

 

 

 

 

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar