Tarkan evleniyor mu?

Çocuk sahibi olduktan sonra televizyonun tanımı tamamen değişti. Zira kızımız çizgi film dışında gördüğü her programa reklam, çizgi filmlere de televizyon diyor.

Senem Köksal

Bir haberlere bakayım, bari hava durumunu öğreneyim diyorum, "Anneeee, kapat şu reklamları, bana televizyon aç" diyor. Gece 10'dan sonra bir film seyretmeye kalkıyoruz, zihinsel ve fiziksel performansımız asla bir filmi bir gecede bitirmemize elvermiyor. Göz kapanıyor, kafa düşüyor, algı yavaşlıyor vesaire. Ha bu arada çocuğa 1,5 yaşına kadar hiç televizyon açmadığımız da baya iyi oldu. Meğer televizyonu değil, çizgi filmleri açmamamız gerekiyormuş. Millet yerli yabancı dizilerden dem vururken, benim hayatım Prenses Sofia, Pepee, Arı Maya üçlemesiyle kendi içinde bir drama. Buradan yapımcılara seslenmek istiyorum. Hiç değilse yeni bölüm yayınlayın, tekrarları seyretmekten Aşk-ı Memnu’dan sonra ikinci replik zehirlenmesiyle karşı karşıyayım. Kısacası durum pek parlak değil. Tabii bir de izleyeceksin de ne olacak durumu da var ama bünye ara sıra ihtiyaç duyuyor işte. Öyle eline kumandayı alıp boş boş televizyona bakmak istiyor. En kötü gerçekten hava durumunu merak ediyor! Aman tamam, internetim de var Accuweather'ı da biliyorum. Ama belki ben Bünyamin'den duymak istiyorum karın yağıp yağmayacağını, olamaz mı?

Neyse ki Nurella serabı görmeme ramak kala talih benden yana güldü ve fena halde hasta oldum. Bunun neresi talih, olsa olsa kör talih demeyin, yalnızca yanılırsınız. Zira hastalık demek, yatak döşek yatıp şuursuzca televizyon izlemek demek. Hoş ulusal kanallar arasında mekik dokuyorsanız mevcut şuurunuzu kaybetmeniz kuvvetle muhtemel ama neyse konuyu dağıtmayayım.

Güzel bir Cumartesi günü, silmekten küçülmüş ve aynı zamanda derisi dökülmek üzere olan burnum, kağıt mendillerim, zencefilli ıhlamurum ve ben, koltuğa kurulup açtık televizyonu. Önce dedim ki güzel bir film seyredeyim. Pek iç açıcı bir şey bulamayınca öyle gezinmeye başladım. Dizi tekrarları, yemek programları, eski Türk filmleri falan derken bir tane magazin programı buldum. Valla magazin programı seyretmeyeli ne kadar oldu bilmiyorum desem yeridir. Ama ne kadar şey kaçırmış olabilirim ki dedim kendi kendime. Zira "az sonra", "az sonra" diye bağıran adamın sesi bile aynıydı. Neymiş o az sonra diye bir bakayım dedim, ah işte hep bu merak!

Meğer Tarkan evleniyormuş. Yok, doğrusu, Tarkan evleniyor muymuş? Türkiye'nin önde gelen köşe yazarları bile hafta içi bu konuyu başlıklarına taşımışlar. Hadise ana haber bültenlerinde bile yer almış. Megastarın evliliği memleket meselesi haline gelmiş.

O an, vücuduma giren o mikroba nasıl şükrettiğimi bilemezsiniz. Yoksa bu mühim gelişmeden asla haberim olmayacaktı. Diyeceksiniz ki hadi televizyon seyredemiyorsun, gazete de mi okumuyorsun? Öyle ya herkes yazmış.Ne diyeyim, utanç duydum. Ben başka sularda yüzerken, ben dertlerimiz dağları aşmış derken… Memleket nerede, ben neredeyim?

Sonra kapattım televizyonu, kitap okuyayım bari dedim. Bana müstahak olan o.

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar