Gecikmeli lohusadan altın değerinde öğütler

Senem Köksal

Nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemedim. Galiba en başından almak en iyisi. Bundan yıllar, yıllar önce... Şaka şaka o kadar da değil! 

Bundan yaklaşık 2,5 yıl kadar önce bir Temmuz günü hamile olduğumu öğrendiğimde, hayatımın bir daha eskisi gibi olmayacağını kestirsem de değişimin bu denli büyük olacağını düşünmüyordum. Ne kadar zor olabilirdi ki? Gezmeye, tozmaya doymuş bünye azıcık dışarıya çıkmasa, her gün hep aynı şeyleri yapsa, bütün zamanını, her şeyi ama her şeyi minik bir insana adasa ne olabilirdi ki?

Olanlar oldu. Kafama huniyi geçirip sokaklara düşmeme ramak kala aldım kendimi karşıma, hayırdır dedim, ne iş? 

Aman çocukla oraya gidilir mi, aman dışarıda ne yiyecek, aman uykusundan olmasın, aman düzeni kaçmasın diye diye bende devreler yandı. Benim lohusalığım hem biraz geç, bir hayli de güç oldu. Bu sebepten anne adayları ve yeni anneler için "ben ettim, siz etmeyin" listemi takdim etmek isterim.

Kural 1: Kırkını mırkını beklemeyin. Her şey yolundaysa yavruyu kaptığınız gibi sokağa çıkın. Zira sokakta hayat var. Ev insanı bataklık gibi içine çekiyor. Sonunda yalvarsalar dışarı çıkamayacak hale geliyorsunuz. 

Kural 2: Anneanne olur, babaanne olur, hatta komşu bile olur. Verin ufaklığı. Kendinize bir kahve yapın. Bir arkadaşınızı arayıp dedikodu yapın. Azıcık uyuyun. Ya da isterseniz hiçbir şey yapmadan boş boş tavana bakın. O bile nasıl iyi gelecek anlatamam.

Kural 3: Sütüm gelmedi, geldi ama yetmiyor, taşıyor ama bebek almıyor cümlelerini hayatınızdan çıkarın. Süt gelir de, yeter de. Ha diyelim gelmedi, elinizden geleni de yaptınız olmadı. E yapacak bir şey yok o zaman. Bin çeşit mama var. Bakın ben de hiç emmemişim ama görüyorsunuz ne kadar uzun cümleler kurabiliyorum.

Kural 4: Etrafınızda gereğinden fazla konuşan insan varsa susturun. Başınıza dikilip "onu ye süt yapar, bunu yeme gaz yapar" türü cümleler kuran insanlar için bir süre çevrimdışı olun. Baktınız baş edemiyorsunuz, ya "he he" deyip geçin ama gerçekten geçin ya da uyuyormuş gibi falan yapın. Zira "susmayan" diye bir canlı türü var.

Kural 5: Niye emmiyor, niye yemiyor, niye uyumuyor, niye banyo yapmayı sevmiyor gibi cevabını asla öğrenemeyeceğiniz sorular için kendinizi hırpalamayın. Farkındasın değil mi? Karşınızdaki sadece ağlayabiliyor. 

Kural 6: Belki de hamile olduğunuz ilk gün koşarak gidip aldığınız tüm kitapları kaldırın. Elinizdeki bir buzdolabı değil ve dolayısıyla bir kullanım kılavuzu da yok. En iyisi, her zaman içinizden gelendir. 

Kural 7: Eşinizle vakit geçirin. Evet, uyumak çok daha iyi bir fikir olabilir ama belki de değildir!

Kural 8: Siz muhteşem değilsiniz. Mükemmel de değilsiniz. Sıradan bir ölümlüsünüz. Her şeye yetemezsiniz. Hem harika yemekler yapıp, hem terfi alıp, hem de çocuğa bakamazsınız. O yüzden bir sakin olun, efendi gibi bir durun.

Kural 9: Kendiniz için bir şey yapın. Arada sırada olay yerinden uzaklaşın. Kalabalığa girin, sohbet edin, eğlenin. Ruhunuza serum verin.

Kural 10: O'nu çok sevin. Ama kendinizi de sevin. Siz iyiyseniz o da iyi. 

 

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar