"Kaynanalar"...

Senem Köksal

Birkaç hafta önce, güneşli bir günde, kızı da alıp deniz kenarına gittim. Oturacak güzel bir yer buldum, bir de orta şekerli bir kahve söyledim. Hava güzel, deniz güzel, bir taraftan kız büyük suya bakıp bıcı bıcı diyor, kahvem de geldi, e daha ne olsun. Derken yan masada oturan dört kadının konuşmaları çalındı kulağıma. Bu güzel güneşli günde, bu dört kadın bir araya gelmiş gelinlerinden bahsediyordu. Hiç kıvıramayacağım; bir iki cümleyi kazara işitince kulaklarım Uçan Fil Dumbo'dan hallice oldu.

 Biri, daha tanışır tanışmaz gelinini almış karşısına, "bak, ben seni kızım gibi sevemem, sen de beni annen gibi sevemezsin ama sen bana iyi davranır, dediklerimi de yaparsan, sana annen gibi davranmaya çalışırım" demiş. Biri, torununun iyi terbiye edilemediğinden şikâyetçi. Öbürü, kızın geç saatlere kadar çalışmasına takmış, zira oğlu akşamları doğru düzgün yemek yiyemiyormuş. Diğerinin gelini de çamaşırı bile doğru dürüst yıkayamıyormuş, zavallı oğlunun beyaz gömlekleri griye çalıyormuş!

 Tamam, belki bu dört kadını yargılamadan önce gelin tarafına da bir bakmak gerek ama kabul edelim ki daha ilk günden kızı karşısına alıp "böyleyken böyle" diyen bir kayınvalidenin de umut vaat ettiğini söyleyemeyiz.

 Aslında bu dört kadının özelinde konuşacak çok şey olabilir ama sorun bu değil.

Sorun; bakış açısı, sorun; ezber bozamamak, sorun; empati yoksunluğu, sorun; anlayışsızlık, sorun; sevgisizlik ve üzgünüm ama sorun; bitip tükenmeyen kadın egosu.

 Merak ediyorum; kayınvalide olmak nasıl bir mertebedir ki oradan hiçbir şey görünmüyor?

 Bir zamanlar aynı yollardan geçen, kim bilir, belki de aynı sıkıntıları çeken kadınlar, neden hemcinslerine bunu yapıyorlar? Bir kocanın karısıyken yaşananlar, bir erkeğin annesi olunca şekil mi değiştiriyor? "Kaynanalar" sınıfının temeli bu mu?

 Gerçekten anlayamıyorum.

Etrafımda manen "kayınvalide" şiddetine uğrayan o kadar çok kadın var ki... Ama ne yazık ki bu şiddeti uygulayanlar, aralarında kişisel hiçbir problem olmayan insanların çıkmaza giren, hatta bitme noktasına gelen evliliklerinin, cehenneme dönen hayatlarının sorumluluğunu taşımak gibi bir kaygı barındırmıyorlar. Hayat o denli kendi etraflarında dönüyor ki çoğu zaman yaptıklarının farkına bile varmıyorlar.

 Kadın forumlarında "kayınvalide" başlıklı o kadar çok tartışma var ki, okuduklarınızın bazılarını anlamlandırabilmeniz mümkün değil.

 Türkiye'de, son beş yılda 802 kadın aile içi şiddet nedeniyle yaşamını yitirmiş. Bana kalırsa kadınlar meydanlara çıkıp "kadına şiddete hayır" diye sloganlar atarken, arada aynayı kendilerine de çevirmeliler.

 Sözün özü: Masum değiliz, hiçbirimiz!

 Senem Köksal

 

 

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar